Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7161 Esas 2022/6110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7161
Karar No: 2022/6110
Karar Tarihi: 04.07.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7161 Esas 2022/6110 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/7161 E.  ,  2022/6110 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


    Basit tehdit ve basit yaralamaya teşebbüs suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29.07.2021 tarihli ve 2021/4063 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ödemiş Sulh Ceza Hâkimliğinin 06.09.2021 tarihli ve 2021/2638 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 25.04.2022 tarihli ve 2021/25046 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının onaylı sureti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2022 tarihli ve 2022/69783 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya aslının, sanığın mağdur Sena'ya yönelik yaralama suçu yönünden Ödemiş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/494 Esas sayılı dosyasında derdest bulunduğu anlaşılmakla, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29.07.2021 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmesi üzerine, itirazın reddine ilişkin mercii Ödemiş Sulh Ceza Hâkimliğinin 06.09.2021 tarihli kararının gerekçe kısmında "...olayın meydana geliş anını ve olayı gösteren müştekinin iş yerine ait kamera kaydı görüntüleri izlenip incelediğinde şüphelinin uzun bir süre, eşi olan müşteki Özlem ile tartıştığı, kızının saçının çekerek ittirdiği, akabinde eşinin üzerine yürüyerek tokat atmaya çalıştığı, bu duruma kızının müdahale ederek engel olduğu görülmüş olup şüphelinin müşteki Özlem'i yaralamaya yönelik iradesinin ortaya koyduğu ancak başka biri tarafından müdahale edildiğinden bu haliyle yaralamaya teşebbüs suçunun oluştuğuna dair dosya kapsamında kamu davasının açılmasını gerektirecek nitelikte yeterli şüphenin var olduğu, anlaşılmakla açıklamaya çalıştığımız gerekçelerle yaralamaya teşebbüs suçu yönünden müştekinin itirazının kabulü ile Ödemiş CBS tarafından verilen 2021/4063 soruşturma numaralı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir...." şeklinde denilerek yaralamaya teşebbüs suçu bakımından delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğundan bahisle kamu davası açılmak üzere kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz kabul edilmesine rağmen,
    kararın hüküm kısmında itirazın reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    5271 sayılı CMK’nin 160/1. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.”
    CMK’nin 160/2. maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.”
    CMK’nin 170/2. maddesinde; “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.”
    CMK’nin 172/1. maddesinde “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.”
    CMK’nin 173/1-4. maddesine göre de; “Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir. Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir. Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Buna göre, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Böylece, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    CMK’nin 170/2. maddesine göre; kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir.
    İncelenen dosyada; Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda kasten basit yaralamaya teşebbüs ve basit tehdit suçlarından şüpheli hakkında “müştekinin soyut iddiasından başka şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair somut bir delil bulunmadığı, bu nedenle delil yetersizliğinden soruşturmaya devam olunamayacağı”ndan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilmiş, anılan karara müşteki tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz mercii vaki itirazı incelerken kasten basit yaralamaya teşebbüs suçundan itirazın kabul edildiğini açıkladığı halde itirazın reddine karar vermek suretiyle çelişkiye neden olmuştur.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Ödemiş Sulh Ceza Hâkimliğinin 06.09.2021 tarihli ve 2021/2638 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara