Esas No: 2020/10639
Karar No: 2022/10102
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10639 Esas 2022/10102 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/10639 E. , 2022/10102 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : SAKARYA 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Görevlilerce düzenlenen 15/05/2015 tarihli tutanak içeriğinde; "Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Haber Merkezinin 15/05/2015 günü saat 15:40 sıralarında anonsu üzerine, sokak üzerinde bir kalabalık görülerek buraya intikal edildiğinde 155 hattını arayan şahsa ulaşılarak yapılan görüşmede sokak üzeri no: 4 karşısında park halinde olan ... polaka sayılı araç içindeki şahıstan şüphelendiklerini şahısla tartıştıklarını bunun üzerine 155 hattını aradıklarını belirtmeleri üzerine sanık ...'in içerisinde bulunduğu araç dışı görünüm itibari ile kontrol edilirken aracın sanığın oturmakta olduğu sürücü koltuğu ön tarafı paspas üzerinde sarmalanmış şekilde beyaz kağıt görülerek kontrol edildiğinde uyuşturucu madde ele geçirildiğinin" belirtilmesi karşısında, ihbar üzerine yapılan aramaya ilişkin olarak CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde verilmiş "adli arama kararı" ya da "yazılı arama emri" veya suç tarihinde olay yeri ve zamanını kapsayan "önleme arama kararı" dosya içinde bulunmadığından, "adil arama kararı", "yazılı arama emri" ya da "önleme arama kararı" bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin dosya içine konulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2) Dava konusu olaya ilişkin 03/08/2015 tarihli iddianamede sanık hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca daha önceden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi nedeniyle doğrudan kamu davası açıldığı belirtilmekte ise de, yapılan incelemede;
Sanık hakkında, 13/05/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, 28/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, infazı için Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, gerekli tebligatların yapıldığı ancak tedavi tedbiri işlemleri uygulandığı sırada sanığın uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 15/01/2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 3/1, 58, 191/1-4c ve 53/1-2-3 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yargılamanın Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/144 esas sayılı dosyasında yapılarak 15/05/2015 tarihli mahkûmiyet kararı verildiği anlaşıldığından;
Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/144 esas sayılı dava dosyasının halen
derdest ise temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesi; hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyasının getirtilerek bu dosya içine konması ve incelenmesi, sonucuna göre sanık ...’in hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Davaya konu edilen 15/05/2015 suç tarihinden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi'' kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine" karar verilmesi,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.