Esas No: 2020/8150
Karar No: 2022/2548
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8150 Esas 2022/2548 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8150 E. , 2022/2548 K.Özet:
Davacı avize tasarım ve imalatı yaptığını iddia ettiği şirket, davalı şirketin eski çalışanlarına ait olduğunu ve Üstün Avize şirketine ait tasarımları çalmak suretiyle kopyaladıklarını ileri sürerek tasarımların hükümsüzlüklerinin ve sicillerinden terkinlerinin talebinde bulundu. Davalı ise tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığını savunarak karşı dava açtı. Mahkeme, davacının karşı davalının tasarımlarını çaldığına dair yeterli delil sunamadığı için karşı davanın reddine karar verdi. Ancak davalının tescilli bazı tasarımlarının hükümsüz olduğuna karar verildi. Temyiz incelemesi sonunda, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı. Kararda, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun'un değişik 438/1 maddesi hükümleri yer almıştır. Bu maddeler, miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğunu belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.07.2020 tarih ve 2020/102 E. - 2020/236 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin avize tasarımı ve imalatı yaptığını, davalı Teknikel Avize yetkilisi ...’in eski çalışanları olup, davacı şirkette 3 yıl çalıştıktan sonra davalı Teknikel Avize şirketini kurduğunu, Üstün Avize ... A.Ş’ne ait tasarımları birebir kopyalayarak satışa arz ettiğini, davalının Üstün Avize ... A.Ş’ne ait avize tasarımlarını kötüniyetli olarak adına tescil ettirdiğini, davalı Teknikel Avize şirketi adına sonradan tescil edilen dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığını ileri sürerek davalıya ait 08/05/2013 tarih 2013/03675 -1-4-5-7-9-17-19-23-24-27 sıra, tescil nolu tasarımları ile 2013/03667- 5-6-8 sıra tescil no’lu tasarımların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile kararın ilanına karar verilmesini talep etmiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur.
Davalı vekili, asıl davanın reddi ile karşı davada davalı Üstün Avize .... A.Ş.'nin davaya mesnet tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığını Türkiye’de camilerde yıllardır aynısı veya benzerlerinin kullanıldığını, cami avizelerinde çoğunlukla kullanılan “Osmanlı” veya “Kandilli” model olarak adlandırılan farklı çağ ve çember gövdeye sahip, çeşitli kollar veya zincir şeklinde parçalarla yerleştirilmiş kandil şeklindeki camın içinde aydınlatılma sağlanan modellerle, karşı davalı tescili tasarımlarından 2006/02831-2, 2007/00486-27-51, 2011/02598-28-32-34 numaralı tasarımların benzer olduğunu, “Taş Dizme” şeklinde yapılan harcı alem modellerle karşı davalının 2011/02598-7-37-43-18-53, 2007/00486-14 numaralı tasarımların benzediğini iddia ederek karşı davada davalı adına tescilli 2006/02831-2, 2007/00486-14-27-34-51, 2011/02598-7-18-28-32-34-37-43-53-66 numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, asıl dava yönünden verilen 01/03/2016 tarihli hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın ise kısmen kabul kısmen reddi ile davacı karşı davalı adına tescilli 2006 02831-2.1 nolu, 2007 00486-14.1 ve 51.1 nolu, 2011 02598-7.1, 18.1, 28.1 ve 43.1 nolu tasarımların 554 sayılı KHK’nın 6. ve 7. maddelerindeki yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olmadığından bu tasarımların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davaya konu davacı karşı davalı adına tescilli 2007 00486-27.1 ve 34.1 nolu, 2011 02598-32.1, 34.1 ve 53.1 nolu tasarımlar yönünden tescil tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunduğu, hükümsüzlük şartlarının ispatlanamadığı gerekçesiyle bu tasarımlar yönünden açılan davanın reddine, yine davaya konu davacı karşı davalı adına tescilli 2011 02598-37.1 ve 66.1 nolu tasarımlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, karşı davacı vekili ve karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, karşı davacı vekili ve karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, karşı davacı vekili ve karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.