Esas No: 2021/16031
Karar No: 2022/15631
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16031 Esas 2022/15631 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/16031 E. , 2022/15631 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, Tacir veya şirket yöneticisi olarak ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık
...
1- Sanığın, ... İnşaat Yapı Ltd. Şti.deki hissesini, katılana ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte imzalar ile katılana devrettiği ve üzerine atılı suçları işlediği iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki savunmasında suçlamaları kabul etmediğini, şirketin diğer ortağı olan ...’nın hissesini ... isimli kişiye devretmesinden sonra kendisinin de onun teklifi üzerine hisselerini ...’a devrettiğini, katılanı tanımadığını, şirketi devrettikten sonra inşaat işlerinde yevmiye usulü çalışmaya başladığını beyan ettiği, şirketin muhasebecisi olan ...’un beyanlarında, sanığın muhasebe kayıtlarını tuttuğunu, 29.01.2009 tarihinde sanığın hisselerini devrettiğini ve devirden kısa bir süre sonra defterleri sanığa teslim ettiğini ifade ettiği, 17.03.2009 tarihli yoklama fişinde imzası bulunan ve tanık olarak beyanına başvurulan ...’nın, hisselerin ...’a devredildiğini ve duruşma esnasında fotoğrafı gösterilen katılanın, notere hisseleri devralmak için giden kişi olduğunu, görse tanıyabileceğini söylediği, ayrıca sanık ve hisseleri devralan katılan ile şirket ortakları hakkında Vergi Usul Kanunu’na aykırılık suçundan İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/918 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığı anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; şirket ortağı olan ... ile ...’nın 05.12.2008 tarihinde hisselerini devrettiği ...’ın tanık olarak beyanlarına başvurulması, 29.01.2009 tarihinden sonra şirkette çalışan kişilerin kimlik bilgilerine ulaşılarak tanık olarak beyanlarının alınması ve bu tarihten sonra şirket işleri ile kimin ilgilendiğinin, sanık ya da katılanı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, tanık ... ile ... ve katılan ile sanık arasında yüzleştirme yapılması, İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/918 Esas sayılı dosyasının duruşmaya getirtilerek incelenmesi ve bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, ayrıca katılanın yetkilisi göründüğü tarihten itibaren şirket ile alışverişte bulunan şirket yetkilileri ya da mükelleflerin tespit edilmesi ile ticari ilişkiyi kimle gerçekleştirdiklerinin, sanık ya da katılanı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Şirkete ait hisselerin devredilmesi sırasında katılana ait nüfus cüzdanının kullanılması nedeniyle eylemin aynı zamanda TCK’nin 158/1-d maddesinde düzenlenen suçu da oluşturduğu ve birden fazla nitelikli halin ihlali söz konusu olduğundan nitelikli dolandırıcılık suçunda, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Katılanın kimlik bilgileri kullanılarak hisse devir sözleşmesinin yapıldığı ve sahte tescil talepnamesi düzenlettirildiğinin anlaşılması karşısında, resmi belgede sahtecilik suçunda, TCK’nin 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanmaması ile eksik ceza tayini yasaya aykırı,
c) TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.