Esas No: 2012/16332
Karar No: 2013/1164
Karar Tarihi: 23.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16332 Esas 2013/1164 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen menfi tespit davasında davalılar cevap dilekçesi vermeden duruşmalara katılmadılar. Davacı vekili senetteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etti. Mahkeme, alınan delillere ve bilirkişi raporuna göre, senet üzerinde atılı bulunan imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edilmesi üzerine davanın kabulüne, icra takibine konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline ve davalıların asıl alacak üzerinden %40 kötü niyet tazminatına hükmetti. Ancak, davalıların ciro yolu ile senedin hamili olduğu ve senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını bilemeyecek durumda olduklarından, İİK'nın 72/5 maddesine aykırı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru bulunmadı. Mahkemece, taraf olmayan ancak aleyhine takip yapılan 3. şahısları kapsar şekilde tüm icra takibinin iptaline karar verilmesi de doğru görülmedi. Bu nedenlerle, davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddedilmesine, hükmün davalı yararına BOZULMASINA karar verildi. Kararda, İİK'nın 72/5 maddesi geçmektedir. Bu madde, senede atılan imzanın gerçek dışı olduğu veya davacıya ait olmadığı tespit edilirse, senet sahibinin elindeki senetlerinin hükümsüzlüğüne karar verilirken, senet sahibinin kötü niyeti ise işlemiş olan zararın tazmini için senet sahibi hakkında hüküm verilebileceğini belirtmektedir.