Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5410 Esas 2022/2635 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5410
Karar No: 2022/2635
Karar Tarihi: 31.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5410 Esas 2022/2635 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin yurt dışında yaşarken davalı bankada bulunan mevduatının tanımadığı kişilere aktarıldığını ileri sürerek, paranın iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının yurt dışında iken telefon kartının kopyalandığını tespit etmiş, bu kartın kopyalanmasında davalı bankaya hukuki bir sorumluluk yüklenemeyeceği ancak davalı bankanın güvenlik önlemlerini yeterince almadığından davacının zararının doğduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davalının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda yapılan kararda, İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik olmadığı belirtilmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine,
takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
bakiye 9.801,41 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/5410 E.  ,  2022/2635 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ




    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Tüketici Mahkemesince verilen 15.11.2018 tarih ve 2018/88 E. - 2018/1173 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.03.2020 tarih ve 2019/287 E. - 2020/386 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, davalı bankada bulunan mevduatının internet bankacılığı yoluyla tanımadığı kişilere aktarıldığını ileri sürerek, paranın iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişitr.
    Davalı vekili, müvekkilinin tüm güvenlik tedbirlerini aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davacının yurda 11/11/2016 tarihinde giriş yaptığı, davacının telefon kartının 06/10/2016 tarihinde değişikliğe uğradığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği, böylelikle davacının yurt dışında bulunduğu sırada telefon kartının kopyalandığının anlaşıldığı, bu kartın kopyalanmasında davalı bankaya bir sorumluluk yüklenemeyeceğinin açık olduğu, ancak, davacının davalı nezdindeki hesap bilgilerinin özellikle bankada bulunan ve mevduat sahibi ile banka arasındaki işlemlerin yapıldığı telefon numarasının üçüncü kişiler eline geçmesini engelleyici teknolojik önlemleri alması gerektiği, bu önlemlerin alınması için tüm yeniliklerin dikkate alınarak güvenlik açıklarının yeni gelişmeler doğrultusunda saptanarak kapatılması gerektiği, davalı bankanın bu önlemleri almadığından davacının zararının doğmasına neden olduğu, bu nedenle davacının zararını gidermekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe vaki itirazın kısmen iptaline, icra takip tarihi itibariyle 190.050,00 TL asıl alacak, 1.274,92 TL faiz olmak üzere toplam 191.324,92 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak belirli ve likit olduğundan asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 9.801,41 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 31/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara