Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/7135 Esas 2022/15830 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mühür bozma suçu işlediği gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan bir sanık hakkındaki dava, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan kanun yararına bozma istemine karşılık Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbarnamesinde mahkeme kararının zincirleme suçlar açısından eksik kaldığı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce ki bir kararına atfen, zincirleme suça karışan bir suçun mahkumiyet kararının kesinleşmesi halinde diğer suçla ilgili hüküm kurarken önceki kararda verilen cezanın sonuç cezadan düşülmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Mahsuba konu olan sanığın dava dosyasının henüz kesinleşmediği tespit edildiği için, mahkeme kararının CMK'nin 309. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, sanığın cezalandırılmasında kullanılan kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1 ve 43/1'inci maddeleri olarak belirtilmiştir.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.07.2022 tarih ve 2022/3787 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.07.2022 tarih ve KYB-2022/99499 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1 ve 43/1. maddeleri gereğince 11 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına esas alınan İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/120 esas, 2019/106 sayılı kararı ile verilen 9 ay hapis cezasının mahsubu ile cezanın 2 ay 7 gün hapis cezası olarak infazına dair İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2021 tarihli ve 2018/505 esas, 2021/130 sayılı kararının "Somut incelemeye konu dosyada, sanığın ... sayılı adreste bulunan kumarhane olarak işletilen yerin mühürlenmesine rağmen 09/02/2017 ve 11/02/2017 tarihlerinde mührü bozarak iş yerini işletmeye devam ettiği olay nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/07/2018 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın 11/02/2017 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/120 esas, 2019/106 sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verildiği, her iki suçun zincirleme olarak işlenmesi nedeniyle evvelce kesinleşen dosyadan verilen cezanın mahsubu yapılarak sanığın cezasının infazına karar verildiği anlaşılmış ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarihli ve 2014/10-847 esas, 2016/128 karar sayılı ilâmında vurgulandığı üzere zincirleme suça dâhil olan bir suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de gözönüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulmalı, kesinleşen hükümdeki ceza sonuç cezadan indirilmeli, böylece yargılaması devam eden suça ilişkin cezanın belirlenmesi gerektiği,
Mahsuba konu olan sanığın 17/02/2017 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2017 tarihli iddianamesi ile dava açıldığı, sanığın mahkumiyetine dair verilen İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/120 esas, 2019/106 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 20/01/2021 tarihli ve 2019/3992 esas, 2021/87 sayılı kararıyla bozulmasına karar verildiği, dosyanın halen anılan Mahkemenin 2021/326 esas sayısına kayden derdest olduğunun anlaşılması karşısında, incelemeye konu dosyanın karar tarihinde kesinleşmediği anlaşılan mahsuba konu dosya yönünden 5237 sayılı Kanun'un 43. maddesinin tatbik edilmesi ve tayin edilen sonuç cezadan anılan mahkeme kararındaki kesinleşmemiş cezanın mahsup edilmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2021 tarihli, 2018/505 Esas ve 2021/130 Karar sayılı kararının CMK'nin 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.