Esas No: 2021/14235
Karar No: 2022/16037
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/14235 Esas 2022/16037 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/14235 E. , 2022/16037 K.Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2021/14235 E. - 2022/16037 K. numaralı kararda, sanıkların bilişim sistemleri ve bankaları kullanarak dolandırıcılık ve sahtecilik suçları işlediği belirtilmiştir. Dosyada yer alan birleştirme kararı sonrasında şikayetçi olarak katılan kişilerin duruşmaya çağrılmadığı ve hükmü temyize hak ve yetkisi olan şikayetçi ...'nin davaya katılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, bir sanık hakkında verilen beraat hükümlerine, diğer sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik vekalet ücreti ile sınırlı olduğu belirtilen kararlar bozulmuştur. Ayrıca, dolandırıcılık suçundan verilen adli para cezasının belirlenmesinde eksik bir tespit yapıldığı ve kazanılmış haklarının saklı tutulması gerektiği belirtilmiştir. Diğer yandan, suça konu çeklerin tarihleri de dikkate alınarak olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği ve sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4, 1412 sayılı CMUK'nin 223/8, 237/2 ve 238, ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
...
...
...
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK'nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen şikayetçi ...’nın birleşen Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/382 Esas sayılı dosyasında davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, duruşmaya katılarak sanıklardan şikayetçi olduğunu beyan etmekle davayı takip iradesinin bulunması, birleştirme kararı sonrası ana dosyada ise duruşma gün ve saatinden haberdar edilmediği ancak 26.03.2018 tarihli temyiz dilekçesinin kapsamı ve içeriği karşısında; şikayetçinin 5271 sayılı CMK'nin 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu kabul edilerek ve davaya katılmasına karar verilerek temyizinin, sanık ... hakkında birleşen Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/382 Esas sayılı dosyasında, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik vekalet ücreti ile sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
1) Sanık ... hakkında Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/382 Esas ve 2016/452 Karar sayılı birleşen dosyasında katılan ...’ya yönelik resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan ... vekili ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve vekalet ücreti ile sınırlı katılan ... vekilinin temyizinin incelenmesinde; suça konu çeklerin en aleyhe kabulle şikayet tarihi olan 15.02.2010 tarihinden önce düzenlendiği kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 15.02.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Sanık ... hakkında Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/382 Esas ve 2016/452 Karar sayılı birleşen dosyasında katılan ...’ya yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve vekalet ücreti ile sınırlı katılan ... vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Sanık ...’ın suça konu çekleri yetkilisi olduğu ... ...Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.ile ticari ilişkileri nedeniyle katılanlara verdiğini, katılanların isteği üzerine daha önce şirketinde müdürlük yapan ve sonrasında ... Gıda isimli kendine ait iş yerini açan diğer sanık ...’ın da cirolamasını istediklerini bu nedenle çekleri sanık ...’a da imzalattığını beyan etmesi, sanık ...’ın ise; söz konusu çekleri daha önce müdürlüğünü yaptığı ... ...isimli şirkette çalışırken sanık ...’tan olan ücret alacaklarına karşılık aldığını ve asıl dosyadaki suça konu çeki hem ... ...Gıda Şirketinden dolayı daha önceden doğan borç nedeniyle hem de o anda almış olduğu mal karşılığında katılan ...’a verdiğini, birleşen Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasındaki çeki yine hem ... ...Gıda şirketinden dolayı daha önceden doğan borç nedeniyle hem de o anda almış olduğu mal karşılığında katılan ...’ya verdiğini, birleşen Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki suça konu çeki ise sadece kendisinin aldığı mallar karşılığında katılan ... ‘a verdiğini beyan etmesi; katılanlar ... ilk beyanında suça konu çeki daha önceden gerçekleştirdikleri ticari ilişkileri nedeniyle ... ...isimli şirketten olan alacaklarına karşılık aldığını, sonraki beyanında ise sanık ...’a satmış olduğu gıda maddeleri karşılığında aldığını, katılan ...’nın, suça konu çeki ... ...Gıda şirketine sattığı mal karşılığında sanık ...’dan aldığını, katılan ...’ın ise, suça konu çeki ... Ticaret unvanı ile faaliyet gösteren ... isimli kişiye satmış oldukları temizlik malzemeleri karşılığında sanık ...’dan aldığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin ve suç unsurlarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından öncelikle; tüm katılanların duruşmaya çağrılarak sanıkların beyanları da okunmak suretiyle söz konusu çekleri hangi hukuki ilişkiye dayanarak, ne zaman ve kimden aldıklarının sorulmasından sonra, çeklerin önceden doğan borç ilişkisi nedeniyle katılanlara verilip verilmediğinin belirlenmesi, yine suça konu çeklerin sanık ...’ın savunmasında belirttiği şekilde kendisine ait olan ... ...isimli şirkete ait borçları nedeniyle mi sanık ...’e cirolatmak suretiyle katılanlara verildiği yoksa, sanık ...’in belirttiği şekilde, sanık ...’ın kendisine olan borçları nedeniyle mi verildiği hususlarının araştırılarak, eylemin sanık ...’a karşı mı yoksa her bir katılana karşı ayrı ayrı mı gerçekleştirildiğinin, gerekirse şirketlerin ticari defterleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi de yapıldıktan sonra tespiti ile, her bir katılan için ayrı ayrı dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile sanık ...’ın eyleminin sanık ...’a yönelik olduğunun kabulü ile sanık ... hakkında tek bir dolandırıcılık suçundan mahkumiyet, sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi,
a) Kabule göre de; sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken; 5237 sayılı TCK'nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden artırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının eksik belirlenmesi suretiyle, sanık hakkında eksik adli para cezası tayini,
b) Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10.06.2015 tarih, 2013/22101 Esas ve 2015/26585 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2011 tarihli hükmünün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca sanık ...’ın dolandırıcılık suçundan ceza miktarı itibarıyla ve TCK’nin 51. maddesinde yer alan erteleme hükümleri yönünden kazanılmış hakkı bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
c) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından sanık ...’ın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. Y.
...