Esas No: 2022/27
Karar No: 2022/10199
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/27 Esas 2022/10199 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/27 E. , 2022/10199 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2020 tarihli ve 2020/282 esas, 2020/531 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 22/11/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 01/02/2019 tarihli ve 2018/14368 soruşturma, 2019/43 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın 15/02/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek tedbirin infazı için Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/04/2019 tarihli ve 2019/250 DS sayılı çağrı yazısının 08/05/2019 tarihinde aynı konutta oturan eşi... imzasına tebliğ edildiği, şüphelinin 13/05/2019 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak Rehberlik ve İyileştirme Program Takvimi düzenlendiği, buna gore tedbirin başlama tarihinin 13/05/2019, bitiş tarihinin 13/05/2020 olduğu, 13/05/2019 tarihli 1. vaka sorumlusu görüşmesine, 25/06/2019 tarihli 2. vaka sorumlusu görüşmesine, 16/07/2019 tarihli 2. bireysel görüşmesine, 06/08/2019 tarihli 4. vaka sorumlusu görüşmesine katıldığı, 30/09/2019 tarihli SAMBA programınnın 1. oturumuna katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 08/10/2019 tarihli uyarı yazısının 18/10/2019 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği, uyarılmasından sonra 11/11/2019 tarihli 7. vaka sorumlusu görüşmesine, 11/11/2019 ve 25/11/2019 tarihli SAMBA programlarına katıldığı, 09/12/2019 tarihli SAMBA programına katılmadığı, Aile Hekimliğinden alınan istirahat raporu ibraz etmesi üzerine mazeretinin kabul edildiği, 06/01/2020 tarihli 9. vaka sorumlusu görüşmesine, 03/02/2020 tarihli 10. vaka sorumlusu görüşmesine katıldığı, 17/02/2020 tarihli SAMBA programına katılmadığı, 24/02/2014 tarihinde mazaret bildirimi dilekçesi vererek yurt dışına çıkış belgeleri ve pasaport bilgilerini sunduğu, ihlal tarihinde yurtdışında olduğunu belirttiği, şüphelinin mazereti kabul edilmeyerek İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 28/02/2020 tarihli kararıyla dosyanın kapatılmasına karar verildiği, karardan bir suretin 02/03/2020 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği, şüphelinin 06/03/2020 tarihinde kapatma kararına itiraz ettiği,
3- Erteleme kararı kaldırılarak Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2020 tarihli ve 2018/14368 soruşturma, 2020/1241 esas, 2020/1091 sayılı iddianamesi ile Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 10/11/2020 tarihli ve 2020/282 esas, 2020/531 sayılı kararı ile; tebligatların usulsüz olduğu, bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın durmasına ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın infazının devamına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/02/2019 tarihli ve 2018/14368 soruşturma, 2019/43 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, adı geçen şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar ettiğinden bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı ve uyarı yazılarını sanığa usulüne uygun tebliğ etmediğinden bahisle, kamu davasının durmasına dair Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2020 tarihli ve 2020/282 esas, 2020/531 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, adı geçen şüpheli hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/02/2019 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 15/02/2019 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/04/2019 tarihli ve 2019/250 DS sayılı çağrı yazısının şüpheli ile aynı konutta yaşayan Bahar Işıklar isimli şahsa 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin 30/09/2019 tarihinde 1. ihlali nedeniyle Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 07/10/2019 tarihli ve 2019/3914 İİDK sayılı uyarı yazısının şüpheliye 18/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, usulüne uygun tebligata rağmen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar ederek bu defa 17/02/2020 tarihinde SAMBA iyileştirme programına katılmaması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/4-a maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla esastan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2020 tarihli ve 2020/282 esas, 2020/531 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli Alper Tekkılıç hakkında, 22/11/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 01/02/2019 tarihli ve 2018/14368 soruşturma, 2019/43 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini takiben, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Bodrum 6. Asliye Ceza
Mahkemesinin 10/11/2020 tarihli ve 2020/282 esas, 2020/531 sayılı kararı ile, kamu davasının durmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
Dairemizin istikrar kazanmış içtihatlarına göre;
6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra, fakat 10/11/2021 tarihli ve 31655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden önce kapatılmış infaz dosyalarında;
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra denetimli serbestlik tedbirinin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği,
--- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazısının usulüne uygun tebliğinden sonra şüphelinin müdürlüğe başvurmaması halinde, uyarılı ikinci çağrı yazısının tebliğe çıkarılacağı, ikinci tebligatın usulüne uygun yapılması ve şüphelinin müdürlüğe başvurmaması üzerine infaz dosyasının kapatılacağı, bu durumda ısrar şartının gerçekleşmiş olacağı,
--- Şüphelinin çağrı yazısı tebliğinden sonra müdürlüğe başvurması, Rehberlik ve İyileştirme Program Takviminin düzenlenmesi halinde, yükümlülük ihlalinde bulunması üzerine uyarılmasına karar verileceği, uyarı yazısının tebliğinden sonra müdürlüğe başvurmaması halinde yine ısrar şartı gerçekleşmiş olacağından infaz dosyasının kapatılacağı,
--- Şüphelinin çağrı yazısı tebliğinden sonra müdürlüğe başvurarak Rehberlik ve İyileştirme Program Takviminin düzenlenmesinden sonra, yükümlülük ihlalinde bulunması üzerine uyarılmasına karar verileceği, uyarı yazısının tebliğinden sonra şüphelinin müdürlüğe gelerek program takvimi uyarınca belirlenen yükümlülüklerini bir veya birden fazla kez yerine getirmesinden sonra yeniden yükümlülük ihlalinde bulunması halinde; ısrar uyarısını içeren bir tebligat daha yapılması gerekeceği, ikinci uyarıdan sonra müdürlüğe gelmemesi veya gelip de yeniden yükümlülük ihlalinde bulunması halinde artık ısrar şartının gerçekleşeceği ve infaz dosyasının kapatılması gerekeceği,
Somut olayda, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 15/02/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinden sonra 29/03/2019 tarihinde infazı için Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, Bodrum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/04/2019 tarihli ve 2019/250 DS sayılı çağrı yazısının şüpheliye 08/05/2019 tarihinde aynı konutta oturan eşi Bahar Tekkılıç imzasına tebliğ edildiği, şüphelinin 13/05/2019 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, Yükümlü Ön Bilgilendirme Formu imzalatılarak Rehberlik ve İyileştirme Program Takvimi düzenlendiği, buna gore tedbirin başlama tarihinin 13/05/2019, bitiş tarihinin 13/05/2020 olduğu, 13/05/2019 tarihli 1. vaka sorumlusu görüşmesine, 25/06/2019 tarihli 2. vaka sorumlusu görüşmesine, 16/07/2019 tarihli 2. bireysel görüşmesine, 06/08/2019 tarihli 4. vaka sorumlusu görüşmesine katıldığı, 30/09/2019 tarihli SAMBA programının 1. oturumuna katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 08/10/2019 tarihli uyarı yazısının 18/10/2019 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği, uyarılmasından sonra 11/11/2019 tarihli 7. vaka sorumlusu görüşmesine, 11/11/2019 ve 25/11/2019 tarihli SAMBA programlarına katıldığı, 09/12/2019 tarihli
SAMBA programına katılmadığı, Aile Hekimliğinden alınan istirahat raporu ibraz etmesi üzerine mazeretinin kabul edildiği ve ihlal işlemi yapılmadığı, 06/01/2020 tarihli 9. vaka sorumlusu görüşmesine, 03/02/2020 tarihli 10. vaka sorumlusu görüşmesine katıldığı, 17/02/2020 tarihli SAMBA programına katılmadığı, 24/02/2014 tarihinde mazaret bildirimi dilekçesi vererek yurt dışına çıkış belgeleri ve pasaport bilgilerini sunduğu, ihlal tarihinde yurtdışında olduğunu belirttiği, şüphelinin mazereti kabul edilmeyerek İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 28/02/2020 tarihli kararıyla yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği, karardan bir suretin 02/03/2020 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği, şüphelinin 06/03/2020 tarihinde kapatma kararına itiraz ettiği dikkate alındığında; şüphelinin uyarılmasından sonra 11/11/2019, 06/01/2020 ve 03/02/2020 tarihli 3 ayrı vaka sorumlusu görüşmesine, yine 11/11/2019, 25/11/2019, 06/01/2020, 20/01/2020 ve 03/02/2020 tarihli SAMBA programlarına katıldığı, uyarılmasından sonra pekçok kez yükümlülüklerini yerine getirip 17/02/2020 tarihli SAMBA çalışmasının 10. oturumuna katılmaması nedeniyle dosyanın kapatıldığı, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı veya yeniden yükümlülük ihlalinde bulunduğu takdirde ısrar şartının gerçekleşeceğinin anlaşılması karşısında ısrar şartının gerçekleşmediği, ayrıca; şüphelinin kapatma kararına itiraz ettiği, itirazında dış ticaret uzmanı olarak çalıştığını, iş nedeniyle yurtdışına çıkmak zorunda kaldığını, keyfi olarak yükümlülüklerini aksatmadığını, sadece iki seminerinin kalmış olduğunu belirterek ihlal tarihinde yurtdışında olduğuna ilişkin belgeleri sunduğu dikkate alındığında, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinin infazı sürecinde yükümlülüklerine uyma konusunda çaba gösterdiği, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar iradesinden sözedilemeyeceği, bu nedenle de ısrar koşulunun oluşmadığı, mahkemenin durma kararının belirtilen gerekçelerle kanuna uygun olduğu, Müdürlükçe çıkarılan tebligatlar usulüne uygun olduğundan mahkemenin tebligatların usulsüz olduğuna dair gerekçesi yerinde olmamakla birlikte durma kararının sonuç olarak doğru olduğu, somut olayda kovuşturma şartı olan ısrar şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından; kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2020 tarihli ve 2020/282 esas, 2020/531 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.