Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/14186 Esas 2013/1080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14186
Karar No: 2013/1080
Karar Tarihi: 22.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/14186 Esas 2013/1080 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalıya taşınmazın satışıyla ilgili KDV'ye dair sorumsuzluğu gerekçesiyle açılan itirazın iptali davası reddedilmiştir. Davacının 3 yıl sonra KDV içeren bir fatura düzenleyip davalıya ödeme talebinde bulunması yasal sürelerin dışında olduğu için haklı bulunmamıştır. Satıcının, KDV ödemesinin sözleşme ile kararlaştırılması halinde alıcının ödeme yapmakla sorumlu tutulabileceği belirtilmiştir. Mahkeme kararının dayandığı kanun maddesi 213 S. VUK'un 231/5. maddesidir.
19. Hukuk Dairesi         2012/14186 E.  ,  2013/1080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taşınmazını satıp tapuya tescil ettirdiğini, her iki tarafın da satış işleminin KDV" den istisna olduğunu kabul ettiğini, davalı adına KDV" siz düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafça ödendiğini, ancak daha sonradan müvekkili şirkete ait kayıtların incelemesinde bu satıştan KDV ödenmesi gerektiği tespit edilerek vergi dairesi yetkililerince rapor düzenlendiğini, müvekkilinin vergi dairesiyle uzlaşarak KDV"yi ve usulsüzlük cezasını ödediğini, satımlarda KDV" nin sorumlusunun alıcı olduğunu, ödenen ceza ve faiz miktarına müvekkilinin katlanarak indirilmiş KDV vergi aslı miktarı olan 517.262-TL için davalıya 30/06/2011 tarihli yansıtma faturası düzenlediğini, bu bedelin ödenmemesi üzerine davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü" nün 2011/13321 takip dosyasından icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine en az %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, borcun esasının çekişmeli olup müvekkilinin ikametgahı olan Manisa icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, KDV yansıtma faturasının yasal süresi içinde kesilmediğini, ödeme emrinin usule uygun olmadığını, davacı ile müvekkili arasında davacının taşınmazının satışı konusunda 29/05/2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapılmış olduğunu, bu sözleşme doğrultusunda 03/07/2007 tarihinde tapuda satış yapılarak taşınmazın müvekkili adına tescil edildiğini, gerek satış vaadi sözleşmesinde ve gerekse tapudaki satış akdinde KDV ödenmesine dair şerh bulunmadığını, davacının taşınmazın satışı anında KDV"den muaf olduğunu, ancak bu satımdan sonra başka taşınmazlarını da satarak gayrimenkul ticareti yapması nedeniyle istisna kapsamından çıktığını beyanla, davanın usul ve esastan reddi ile %40" dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davalı ile arasındaki hukuki ilişki sona erdikten yaklaşık üç yıl sonra KDV içeren bir fatura düzenleyip davalıya göndererek ödeme talebinde bulunduğu, 3239 S. Yasa ile değişik 213 S. VUK" un 231/5. maddesi gereğince faturanın malın tesliminden itibaren en çok 10 gün içerisinde düzenlenmesi gerektiği, taşınmaz satışından doğan KDV" nin devlete karşı yükümlüsünün davacı satıcı olduğu, alıcının ise KDV ödemesinin sözleşme ile kararlaştırılması halinde satıcıya ödeme yapmakla sorumlu tutulabileceği, bu hususta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 13/10/2004 tarih ve 2004/19-456 - 2004/531 E/K sayılı içtihadının da olduğu belirtilerek, davalının satış bedelinden ayrıca KDV ödeme yükümlülüğü bulunmadığından davanın reddine, icra takibinde davacının kötüniyeti kanıtlanmadığından ve yasal şartları bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara