Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2205 Esas 2022/6405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2205
Karar No: 2022/6405
Karar Tarihi: 06.07.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2205 Esas 2022/6405 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/2205 E.  ,  2022/6405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜM : 1)Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/02/2018 tarih ve 2017/68 (E)- 2018/55 (K) sayılı;
    Sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik kasten öldürme suçundan TCK'nin 30/3 maddesi delaletiyle TCK'nin 25/1 maddesi uyarınca CMK'nin 223/2-d maddesi gereğince beraatine dair,
    2)Kararının istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24/01/2019 tarih ve 2018/2110 (E) 2019/344 (K) sayılı;
    Sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik kasten öldürme suçundan kurulan hükme yönelen "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair karar.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24/01/2019 tarih ve 2018/2110 (E) 2019/344 (K) sayılı kararının katılanlar vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Dosya incelendi.
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK'nin 81/1 maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçu için yasada öngörülen hapis cezasının üst sınırının on yıldan fazla olması nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen "beraat" hükmüne yönelik istinaf basvurusunun esastan reddine dair kararın 5271 sayılı CMK'nin 286/2-g maddesi gereğince temyizi kabil oldugu belirlenerek yapılan incelemede;
    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24/01/2019 tarih ve 2018/2110 (E) 2019/344 (K) sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddi” hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; katılanlar vekilinin sübuta, hatalı değerlendirmeye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
    Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06/07/2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Tüm dosya kapsamına göre;
    Olay günü maktul ve arkadaşı olan tanık ...’in araba ile gezdiği ve tanığın araçta alkol aldığı, yolda maktulün eşinin araması üzerine geri dönmeye karar vererek ilerideki kavşaktan döndüğü ve tanığın elindeki bira şişesini atmak istemesi nedeniyle maktulün hafif yavaşladığı, tanığın camı açarak şişeyi yolun kenarına bıraktığı ve yola devam ettikleri sırada ana yolun kenarında bulunan Jandarma Özel Harekat birliğindeki nöbetçi askerlerin bu araçtan şüphelendikleri ve bazı nöbetçilerin uyarı atışı yaptıkları, bunun üzerine diğer bazı nöbetçilerin bu atışların maktulün aracından yapıldığını ve birliğin saldırıya uğradığını düşündüğü, sanığında bu düşünce ile aracı hedef alarak çok sayıda ateş ettiği ve maktulü kafasından vurarak ölümüne neden olduğu olayda, sanık ve arkadaşları araçtan askeri birliğin kapısına şişe atıldığını bunu el bombası sandıkları bu nedenle aracın lastiklerine ve havaya ateş açıldığını savunmuşlar ise de, söz konusu birliğin şehir merkezine yakın ikiye bölünmüş karayolu kenarında bulunduğu, yoldaki araç trafiğinin yoğun olduğu, yolun askeri birlik tarafında güvenli mesafe oluşturmak amacıyla duba, beton bariyer konulmadığı gibi, araçların duraklama yapmaması veya araçlardan herhangi bir cisim atılmamasına ilişkin bir uyarı levhasının bulunmadığı, kamera görüntülerine göre aracın durmadığı sadece sağa yanaşarak hızını yavaşlattığı ve tanığın camı indirerek elindeki bir cismi yol kenarına bıraktığının görüldüğü iddia edildiği gibi askeri birliğin demir kapısına fırlatıldığının görülmediği, sanık ve arkadaşlarının beyanları ile maktulün yanındaki tanığın bu konudaki beyanlarının çeliştiği ve asker olan tanıkların anlatımlarına üstünlük tanınması için bir neden bulunmadığı, kaldıki sanık ve arkadaşlarının silah, bomba ve terör saldırıları gibi konularda özel eğitimli oldukları, şişe atılması ile bomba atılması arasındaki farkı rahatlıkla anlamalarının beklendiği, yine kamera görüntülerine göre şişe atıldıktan hemen sonra araca atış yapılmadığı, araç birkaç yüz metre uzaklaştıktan yani atılanın bomba olmadığının anlaşılması için yeterli süre olmasına rağmen sanığın arkadaşlarının yaptığı uyarı atışlarını bu araçtan yapılan atışlar olduğunu düşünerek paniklediği ve gerekli dikkat ve özeni göstermeden savunmasının aksine aracın lastikleri yerine üst bölgesini hedef alarak defalarca ateş etmeye başladığı, söz konusu birliğin daha önce benzer tarzda bir saldırıya uğradığına dair dosyada bir delil bulunmadığı, sanığın yaşadığı panik nedeniyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışının sorumluluğunun maktule yüklenemeyeceği, sanığın dikkatli davranması halinde bir terör saldırısı olmadığını rahatlıkla anlayabileceği bu nedenle TCK’nin 30. maddesindeki hata hükümlerinden yararlanamayacağı, ancak telsiz anonsunda birliğe bomba atıldığının bildirilmesi ve o anda gelen silah sesleri nedeniyle sanığın içinde bulunduğu koşullar ve ruh hali nedeniyle birliği savunmak amacıyla hareket etmiş ise de dikkatsizliğinin sonucu sınırı aştığı bu nedenle TCK’nin 27/1. maddesi delaletiyle TCK’nin 85/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun beraat kararının onanması şeklindeki kararına muhalefet ediyorum. 06.07.2022






    Hemen Ara