Esas No: 2022/12805
Karar No: 2022/10338
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/12805 Esas 2022/10338 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/12805 E. , 2022/10338 K.Özet:
Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Sanık müdafii tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı sonucunda, sanığın duruşmada hazır edilmemesi ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün kanuna aykırı olduğuna karar verilmiştir. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkını ve savunma hakkını güvence altına aldığı belirtilmiş, CMK’nın 196. maddesi ile sanığın duruşmadan bağışık tutulmasının bir istisna olduğu ifade edilmiştir. Kararda kısaca belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir:
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, “hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36. maddesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin \"Adil yargılanma hakkı\" kenar başlıklı 6/3. maddesi
- CMK'nın \"Sanığın duruşmadan bağışık tutulması\" kenar başlıklı 196/1. maddesi
"İçtihat Metni"
Mahkeme Kararı : Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/01/2009 tarihli 2008/30 esas ve 2009/3 sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı işbölümüne ilişkin kararı uyarınca, itirazın Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucu, Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/01/2009 tarihli 2008/30 esas ve 2009/3 sayılı kararı ile sanığın mahkûmiyetine dair karar verilmiştir.
Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin15/02/2016 tarihli 2015/1392 esas ve 2016/1098 sayılı ilamı ile sanık hakkında verilen hükmün, oy birliği ile onanmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında özetle;
“Vareste talebi bulunmayan hükümlünün aynı yargı çevresinde Adana E Tipi Ceza infaz Kurumunda hükümlü/tutuklu olarak bulunduğu sırada 13/01/2009 tarihinde yokluğunda karar verilmiş, sanık müdafii tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 15/02/2016 gün ve 2015/1392 Esas, 2016/1098 sayılı kararı ile onanmış olup; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15/11/2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararında değinildiği üzere aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü/tutuklu olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde de bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğundan; 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulmasına, karar verilmesi gerekirken onanmasına dair verilen Yargıtay 9. Ceza Dairesinin söz konusu kararı aleyhine itiraz yoluna başvurmak gerektiği" belirtilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin sanık hakkındaki onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün belirtilen nedenle bozulması istenmiştir.
C) YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
A- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi" kenar başlıklı 308. maddesi:
"(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir."
B- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen) :
"(1) Ceza Muhakemesi Kanununun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır."
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesinde düzenlenen “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahiptir.” hükmü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Adil yargılanma hakkı" kenar başlıklı 6/3. maddesinde düzenlenen “Bir suç isnat edilen herkes, en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
(a) Kendisine yöneltilen suçlamanın mahiyeti ve nedeni hakkında, derhal, anlayabileceği dilde ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmiş olmak;
(b) Savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve olanaklara sahip olmak;
(c) Bizzat ya da kendi seçtiği bir yasal yardımcı/(savunmanı) yoluyla savunmasını yapmak ya da, yasal yardım almak için yeterli ödeme gücüne sahip değil ise, bu yardımın, adaletin yararının gerektirmesi halinde, kendisine ücretsiz olarak sağlanması;
(d) Aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek ya da çektirmek ve kendi lehine olan tanıkların, aleyhine olan tanıklarla aynı koşullar çerçevesinde, hazır bulunmalarını ve sorgulanmalarını sağlamak; ...” hükmü ile savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır.
CMK'nın "Sanığın duruşmadan bağışık tutulması" kenar başlıklı 196/1. maddesinde ise "Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir." hükmü ile asıl olanın sanığın duruşmalarda hazır edilmesi olduğu, sanığın kendisinin veya müdafiinin isteği ile duruşmadan bağışık tutulması halinin istisna olduğu düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi makul sürede adil yargılanmayı mahkemelere ödev, talep edenlere de bir hak olarak öngörmüştür.
Dosya kapsamına ve UYAP'tan yapılan araştırmaya göre; sanığın sorgusunun yapıldığı 01/04/2008 tarihli celsede sanığa CMK'nın 196. maddesinde düzenlenen duruşmadan bağışık tutulmayı isteme hakkının anlatılmadığı, sanığın duruşmadan bağışık tutulmasını talep etmediği ve mahkûmiyet hükmünün verildiği 13/01/2009 tarihinde sanığın aynı yargı çevresinde bulunan Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan
tutuklu olduğu anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin15/02/2016 tarihli 2015/1392 esas ve 2016/1098 karar sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA
3- Sanık hakkında verilen 13/01/2009 tarihli mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde :
UYAP kayıtlarına göre aynı yargı çevresinde bulunanAdana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebinde bulunmayan sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA,
17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.