Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5331 Esas 2022/6466 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5331
Karar No: 2022/6466
Karar Tarihi: 05.09.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5331 Esas 2022/6466 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5331 E.  ,  2022/6466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Olası kastla öldürme
    HÜKÜMLER :1)İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2021 tarih ve 2020/47 (E) - 2021/231 (K) sayılı kararı ile, suça sürüklenen çocuk hakkında olası kastla öldürme suçundan TCK'nin 81/1, 21/2, 31/3, 31/3-son uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına
    2)Kararın istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 14/02/2022 tarih ve 2021/1873 (E) - 2022/120 (K) sayılı kararı ile, istinaf başvurularının esastan reddine dair karar
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 14/02/2022 tarih ve 2021/1873 (E) - 2022/120 (K) sayılı kararının suça sürüklenen çocuk müdafii, katılan ... vekili, katılan ... vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Suça sürüklenen çocuk müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
    Dosya incelendi.
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezasının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereğince temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 14/02/2022 tarih ve 2021/1873 (E) - 2022/120 (K) sayılı “istinaf başvurularının esastan reddine” dair hükmünün tüm dosya kapsamına göre bozma nedeni dışında hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, suç vasfının taksirle öldürme olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle,
    Ancak;
    Kabule ve dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğa ait tabancanın maktulün elinde olduğu, maktulün tabancayı namlu kısmından tutarak suça sürüklenen çocuğa uzattığı sırada suça sürüklenen çocuğun tetiğe basarak maktulü öldürdüğü olayda;
    Tabancanın kriminal incelenmesinde atışa engel herhangi bir mekanik arızasının bulunmadığı, maktulün ellerinde ve kıyafetlerindeki deliklerde atış artığına rastlanılmadığı, olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ellerini yıkadığı, maktulü vurulduğu yeri değiştirdiği, kolluk birimlerine farklı kimlik beyanında bulunduğu ve aşamalardaki beyanlarında tetiğe bastığını belirtmesi karşısında,
    Silahın namlusunun maktule doğrultulmuş halde iken silahın ateş almasıyla birlikte maktulün zarar göreceğinin muhakkak bir netice olduğu, suça sürüklenen çocuğun tetiğe iradi olarak bastığı ve eylemini bilerek ve isteyerek gerçekleştirmiş olduğu, netice ile birlikte suça sürüklenen çocuğun eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve doğrudan kast ile hareket ettiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuğun maktule karşı doğrudan kastla öldürme suçundan cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, “olası kastla öldürme” suçundan hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş olup; katılan ... vekili ve katılan ... vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA,
    Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-a maddesi gereğince “İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.09.2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi. KARŞI OY

    Suça sürüklenen çocuk hakkında, İstanbul 2. Çocuk Mahkemesince olası kastla öldürme suçundan TCK 81/1, 21/2, 31/3-son maddeleri gereğince 12 yıl hapis cezası verildiği,
    Kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından İstinaf başvurusunun esastan Red’dine karar verildiği,
    Kararın temyizi üzerine, sayın çoğunluk olayın doğrudan kastla işlendiğini belirterek kararın Bozulmasına karar vermiş ise de, sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim, şöyle ki;
    Suça sürüklenen çocuk ... ile maktül ...’ın tanık beyanlarına göre uzun süredir arkadaş oldukları, olay günü de maktül ...’in suça sürüklenen çocuk ...’ün ikametinde kaldığı, sabah kahvaltısı yaptıktan sonra suça sürüklenen çocuk ...’ün tanık ...’in beyanına göre olay öncesinde almış olduğu ve yasak niteliğe haiz 2 adet tabancadan birini çıkarıp temizleyip sehpanın üzerine koyduğu, maktülün bu silahı alarak oynamaya başladığı, daha sonra suça sürüklenen çocuğun tabancayı istemesi üzerine maktülün silahı namlusu kendisine dönük vaziyette verdiği, bu esnada silahı alan suça sürüklenen çocuğun elinin tetiğe değdiği, silahın ateş alarak maktül ...’in yaralandığı, maktülün kaldırıldığı hastanede öldüğü olayda,
    Suça sürüklenen çocuğun maktül vurulduktan sonra ilk olarak arkadaşlarını aradığı, arkadaşlarına ulaşamayınca saat 12.30 sularında 112 hızır acil servisini ve saat 12.43 sularında da 155 polis ... telefonlarını aradığı, sonra ellerini yıkadığı, bu nedenle alınan raporda suça sürüklenen çocuğun el swaplarında atış artıklarına rastlanılmadığı, maktülün de el swaplarının incelenmesinde atış artıklarına rastlanılmadığı, öleni yerden kaldırıp çekyata yatırdığı, bu şekilde suça sürüklenen çocuğun delilleri değiştirdiği, ayrıca olay yerine gelen ekiplere başkasının kimlik bilgilerini söyleyerek kendisini gizlemeye çalıştığı, ayrıca tabancanın tetiğine dokunulduğunda patlaması için belirli bir güç uygulanması gerekeceğinden suça sürüklenen çocuğun tetiğe değdiğinde silahın birden patladığı yönündeki savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olması durumları bir arada değerlendirildiğinde, olayda tek el ateş edilmiş olması ve dinlenen tanık beyanlarına göre olay öncesi suça sürüklenen çocuk ve maktül arasında öldürmeyi gerektirir husumetin bulunmaması durumları da göz önünde bulundurulduğunda, suça sürüklenen çocuğun olası kastla hareket ettiği,
    TCK 21/2. maddesinde belirtilen olası kast için, netice öngörülmesine rağmen olursa olsun denilerek kabullenmesi halinde oluşacağı, suça sürüklenen çocuğun kasten bilerek ve isteyerek maktülü öldürmediği, kendisine kabzası uzatılan silahın ateş alabileceğini öngörmesine rağmen silahı alırken tetiğe belirli bir basınçla bastığı ve silahın ateş alması sonucu maktülün yaralanarak öldüğü, bu nedenle sanık hakkında doğrudan kastla değil, olası kastla öldürme suçundan ceza verildiği, bu verilen cezanın doğru olduğu,
    Yerel makemece verilen ve İstinaf dairesince esastan red edilen hükmün, temyiz incelemesinde Onanmasına karar verilmesi gerekirken, olayın doğrudan kast olduğunu belirterek Bozma kararı veren sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.




    Hemen Ara