Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/940 Esas 2022/2752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/940
Karar No: 2022/2752
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/940 Esas 2022/2752 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka tarafından, davalı şirket ve kefil olarak gösterilen diğer davalılar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri nedeniyle açılan itirazın iptali davası reddedildi. İlk derece mahkemesi, teminat mektubunun süresinin dava tarihinden önce sona erdiğini belirterek davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddedildiğini açıkladı. Bölge adliye mahkemesi de yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Karara yapılan temyiz başvurusu da reddedildi ve karar onandı. Kararda, HMK'nın 353/b-1 ve 370/1 maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise AAÜT'nin 7/2, HMK'nın 372. maddesi olarak belirtildi.
11. Hukuk Dairesi         2022/940 E.  ,  2022/2752 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.11.2019 tarih ve 2019/320 E. - 2019/744 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.02.2020 tarih ve 2020/152 E- 2020/212 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan 22/07/2016 tarihli ve 18/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, genel kredi sözleşmesine istinaden Altındağ Belediyesi'ne hitaben düzenlenmiş 02/01/2017 tarihli 100746 numaralı 430.000.- TL bedelli teminat mektubundan kaynaklanan alacaklarının bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında teminat mektubundan kaynaklanan depo talepli icra takibi başlattıklarını, başlatılan takibe borçlular tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18/07/2019 tarihli dilekçesi ile icra takibine konu teminat mektubunun vadesi dolduğundan, icra takibinin ve açılan bu davanın konusuz kaldığını, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davalılardan Latif ve ... yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, bu sebeple onlar yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, teminat mektubunun süresinin 03/06/2019 tarihinde sona erdiğini, bu sebeple müvekkillerinin borcunun olmadığını, kefil olarak gösterilen davalılar yönünden kefalet şartlarının oluşmadığını, istenen faiz oranının sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibine konu teminat mektubu süresinin dava tarihinden önce sona erdiği, davacının dava tarihinden önce kayıtlarını basit bir şekilde kontrol ettiğinde bu durumu fark edebileceği, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 7/2 maddesi uyarınca, 2.725.- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece davacının işbu itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği, davacının süresi biten teminat mektubu nedeniyle sorumluluğunun dava tarihinden önce sona erdiği, davacının düzenlenen teminat mektubu nedeniyle dava tarihi itibarıyla ödeme riski altında bulunmadığından davalı borçlulardan teminat mektubu bedelinin depo edilmesini talep edemeyeceği, bu durumda dava tarihi itibarıyla dava açmakta davacının haksız olduğu anlaşıldığından davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara