Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16854 Esas 2022/16170 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16854
Karar No: 2022/16170
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16854 Esas 2022/16170 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2021/16854 E. ve 2022/16170 K. sayılı karara göre; sanık, müştekinin nüfus cüzdanının fotokopisini ve sağlık kurulu raporunu kullanarak, sahte vekaletname çıkartarak dolandırıcılık suçu işlemiştir. Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümde, noter belgesinin kanun hükmü gereği aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge olması nedeniyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümde ise, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, adli para cezasının tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle, adli para cezası ibareleri düzenlenerek hüküm fıkrasında düzeltme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise, TCK'nin 204/1-3. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararıdır. Ayrıca, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hüküm bozulmuştur.
11. Ceza Dairesi         2021/16854 E.  ,  2022/16170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
    ...


    A)Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
    Sanığın, müştekinin nüfus cüzdanının fotokopisini ve müşteki hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporunu kullanarak, temyiz dışı sanık ..., müşteki tarafından vekil tayin edilmiş gibi İzmir 28. Noterliğinde düzenleme şeklinde sahte vekaletname çıkartması şeklinde gerçekleşen eyleminde noter belgesinin kanun hükmü gereği aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge olması nedeniyle sanık hakkında TCK'nin 204/1-3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    B)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    Yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 gün", ve "60 gün" "1.200 TL" adli para cezası ibarelerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla "5 gün", "2 gün" ve "40 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara