Esas No: 2021/5936
Karar No: 2022/2814
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5936 Esas 2022/2814 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5936 E. , 2022/2814 K.Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, davacının ortağı olduğu Nirvana Halıcılık Kuyumculuk Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ticaret sicilinden resen terkin edilmesinin yasaya aykırı olduğunu kabul etti ve şirketin ihyasına karar verildi. Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yasaya aykırı işlemi nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti de davalıya yüklenmiştir. Kararda TTK'nın geçici 7/2, 4/a ve 11. maddelerine değinilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 03.02.2021 tarih ve 2020/53 E- 2021/28 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 28.06.2021 tarih ve 2021/684 E- 2021/778 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının dava dışı Nirvana Halıcılık Kuyumculuk Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’de pay sahibi olduğunu, anılan şirketin TTK'nın geçici 7. maddesi gereğince 03.06.2015 tarihinde ticaret sicilinden silindiğini ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, TTK’nın geçici 7/2. maddesinde davacı ya da davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ya da kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmayacağının düzenlendiğini, anılan şirketin davacı olduğu Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/356 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılaması devam eden bir alacak davasının bulunduğunu, bu nedenle anılan şirketin ticaret sicilinden silinmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, Nirvana Halıcılık Kuyumculuk Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına ve ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihyası istenen şirketin TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden silindiğini, davalının şirketlerin ticaret sicilinden terkin edilmesinden doğan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, ihyaya karar verilmesi halinde şirkete tasfiye memuru atanması hususunda da karar verilmesi gerektiğini, davada yasal hasım olduğundan davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmemedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Nirvana Halıcılık Kuyumculuk Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince sicilden re'sen terkin edildiği, davacının aynı Kanunun geçici 7/15. maddesi gereğince haklı nedene dayalı olarak şirketin ihyasının istediği, tüzelkişiliğin ticaret sicilinden terkin edilmesi ile sona ermesine karşın sona ermenin kabulü için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiği, dava dışı şirketin davacı olduğu Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/356 esas sayılı dosya üzerinden devam eden dava olduğunın
anlaşıldığı ve tüzel kişiliğin davanın kesinleşmesine kadar yeniden tescilinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Nirvana Halıcılık Kuyumculuk Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/356 Esas sayılı dosyası ve bu davaya bağlı olarak açılabilecek dava ve takipler yönünden ihyasına, şirkete tasfiye memuru atanmasına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın mahiyeti gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin 03.06.2015 tarihinde TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiği, TTK'nın geçici 7/15. maddesi uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde 06.02.2020 tarihinde ihya davasının açıldığı, davacının ortağı olduğu şirketin ihyasını istemesinde hukuki menfaatinin bulunduğu ve haklı sebeplere dayandığı, ticaret sicilinden resen terkini düzenleyen TTK'nın geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanamayacağı açıkça belirtildiği, somut olayda ihyası istenen şirketin davacı sıfatıyla taraf olduğu bir alacak davası derdest iken davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından şirketin 03.06.2015 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiği, resen terkin işleminden önce ihyası istenen şirketin davacı olduğu derdest dava bulunması nedeniyle TTK'nın geçici 7/2. maddesi uyarınca davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce re'sen terkin işlemi yapılması yasaya aykırı olduğu, mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesi gerekirken yasa hükmü gözetilmeksizin sadece derdest dava ile sınırlı ihya kararı verilmesinin doğru görülmediği, eğer, şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK'nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına da gerek bulunmadığı, Ticaret Sicil Memurluğu TTK'nın geçici 7. maddesine aykırı olarak bir şirketi terkin ettirmesi halinde yasal hasım olmadığından, kendi hatalı eylemi ile şirket terkin edildiğinden oluşacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu, TTK'nın Geçici 7. maddesinin 4/a, 11. maddesine göre, şirketin sicilde kayıtlı son adresine ve sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesi ve ayrıca ilanın ilgili ticaret ve sanayi odasının internet sitesinde yayımlanması gerektiği, ihyası talep edilen şirkete ait işlem dosyası örneğinin incelenmesinden, şirkete ve şirketin son yetkilisi olan davacıya gönderilen ihtarnamelerin iade edildiği, daha sonra da usulüne uygun tebligat yapılmadığı, dolayısıyla şirketin re'sen ticaret sicilinden terkin işleminde davalı ...'nün kusurlu olduğu ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulüne Nirvana Halıcılık Kuyumculuk Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına, kararın tescil ve ilanına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tarafların temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 05/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.