Esas No: 2021/618
Karar No: 2022/2854
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/618 Esas 2022/2854 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/618 E. , 2022/2854 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin davalının şubesindeki vadeli hesabından sahte kimlik ve belgeler ile mevduatının çekildiğini iddia ederek dava açtı. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi, onanarak kesinleşen bir kararla mevduatın temerrüt tarihine kadar 18.410,79 TL olduğunu ve temerrütten dava tarihine kadar işlemiş faizin 4.262,23 TL olduğunu tespit etti. Davacı, bakiye olarak kalan 13.243,86 TL'nın ilk dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulundu. Mahkeme, dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre, davalı bankada bulunan mevduat hesabından toplam 18.410,79 TL mevduatın sahte kimlik ve belgeler kullanılmak sureti ile çekildiği, önceki kararla 5.166,93 TL'nin davacının lehine hüküm altına alındığını ve bu davanın kabulüyle 13.243,86 TL'nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verdi. Davacının İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/23 esas numaralı dosyasındaki talebinin dava tarihi itibariyle avans faizi ile tahsili şeklinde olması ve temerrüt faizi talep edebileceği gözetilmemiş ise de, bu hususun yeniden yargılama gerektirmeyeceği kabul edilerek karar düzeltildi ve onandı.
Kanun Maddeleri: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.09.2020 tarih ve 2019/470 E. - 2020/477 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının şubesindeki vadeli hesabından sahte kimlik ve belgeler ile mevduatının çekildiğini, davalı banka aleyhine 2011/23 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, onanarak kesinleştiğini, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda mevduatın temerrüt tarihine kadar 18.410,79 TL olduğunun ve temerrütten dava tarihine kadar işlemiş faizin 4.262,23 TL olduğunun tespit edildiğini, mahkemece 5.166,93 TL’nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile ve işlemiş faiz 4.262,23 TL’nın davalıdan tahsiline karar verildiğini, ancak kalan miktarın ikinci defa ıslah yapılamadığından talep edilemediğini ileri sürerek bakiye 13.243,86 TL’nın ilk dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı, kesin hüküm itirazında bulunmuş, faize faiz yürütülemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının davalı bankada bulunan mevduat hesabından toplam 18.410,79 TL mevduatının sahte kimlik ve belgeler kullanılmak sureti ile çekilmiş olduğu, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/23 Esas sayılı kesinleşen dosyasında davacının 5.166,93 TL'sinin hüküm altına alındığı, işbu davada geriye 13.243,86 TL bakiyesinin kalmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 13.243,86 TL’nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davacı hesabından sahte kimlikle çekilen paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/23 esas numarası üzerinden görülen ve kesinleşen davada asıl alacak olarak belirlenen 18.410,79 TL’den, bakiye kalan 13.243,86 TL’nın yine İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/23 esas numaralı dosyasının dava tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile tahsili talep edilmiş, mahkemece temyize konu işbu dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsil hükmü kurulmuştur. Ancak davacının İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/23 esas numaralı dosyasındaki talebinin dava tarihi itibari ile avans faizi ile tahsili şeklinde olması, yine bu dosya kapsamında davalının 07.01.2006 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü yönünde hüküm kurulması ve bu tarihten dava tarihine kadar olan temerrüt faizinin ayrıca hesaplanmış ve hüküm altına alınmış olması nedeniyle davacının İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/23 esas numaralı dava tarihi itibariyle temerrüt faizi talep edebileceği gözetilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamış ise de anılan hususun yeniden yargılama gerektirmeyeceği kabulü ile hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 numaralı hüküm fıkrasından “dava” ibaresinin çıkartılıp, yerine “11.12.2006” ibaresi eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine,
davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.