Esas No: 2021/19229
Karar No: 2022/16451
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/19229 Esas 2022/16451 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/19229 E. , 2022/16451 K.Özet:
Sanık, bir şirkette baş şoför olarak çalışırken, işe giriş teminatı olarak verilen senedi icra takibine koymakla suçlanmıştır. Ancak mahkeme kararı, sanığın suçunun resmi belgede sahtecilik suçu olarak değerlendirilmesi gerektiği ve suçun işlendiği tarihten itibaren olağanüstü dava zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle sanıkların hakkında açılan kamu davalarının düşmesi gerektiği yönündedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 209/2. maddesi (hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma) ve 204/1. maddesi (resmi belgede sahtecilik) ile 66/1-e ve 67/4. maddeleri (olağanüstü dava zamanaşımı) olarak belirtiliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, bedelsiz senedi kullanma
...
Katılanın, sanık ...’in yetkilisi olduğu ... Uluslararası Nakliyat Ltd. Şti.nde işe girerken teminat olmak üzere imzalayarak boş bir şekilde verdiği senedin, alacaklı kısmına aynı şirkette baş şoför olarak çalışan sanık ... adı yazılarak onun tarafından icra takibine konulduğu olayda; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.05.2001 tarih ve 2001/6-70-2001/77 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanıkların iştirak iradesi içerisinde hareket ederek, açığa imza atan tarafından sanık ...’e tevdi edilen imzalı senedi, sanık ...’ın bertakrip ele geçirip, icra takibine koyma eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK'nin 209/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 204/1. maddesindeki “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak resmi belgede sahtecilik suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının 05.08.2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.