Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5851 Esas 2022/2981 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5851
Karar No: 2022/2981
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5851 Esas 2022/2981 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5851 E.  ,  2022/2981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2017 tarih ve 2014/1013 E- 2017/1496 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.03.2020 tarih ve 2020/434 E- 2020/300 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 12.04.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...’ın Garde Teks. Dış Tic. Ltd.’nin %50’şer paya sahip ortakları olduğunu, 05.10.2006 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalı ...’ın 5 yıl süre ile müdür tayin edildiğini, 05.10.2011 tarihinde davalının görev süresinin sona erdiğini, bu tarihlerde ortaklar kurulu toplanamadığından şirketin müdürsüz kaldığını, davalının kendi menfaatine, davacı ortağın aleyhine işler yapmaya başladığını, şirkete ait bir kısım malvarlıklarının elden çıkarıldığını, bir kısmını kendi uhdesine aldığını, bu kapsamda şirketin boşaltılarak gayri faal hale getirildiğini, 8 adet dokuma makinesinin 4 adedinin ... tarafından kendisine ait davalı şirketin uhdesine geçirdiğini, 03.10.2011 tarihinde bu satışa ilişkin fatura düzenlendiğini, faturanın davalı ...’ın müdürlük görevinin sona ermesinden birkaç gün önce yapıldığını, satışın muvazaalı olduğunu, fatura bedeli olarak kesilen 94.400 TL’nin davalı şirketten tahsil edilmediğini, 4 adet makine ve ekipmanların zimmete geçirildiğini, kalan 4 adet makinenin de Elmasteks şirketine 22.10.2011 tarihinde satılarak makine bedellerinin hiç edildiğini, tahminen makinelerden dolayı 400.000 TL zarara uğratıldıklarını, davalı şirketin üzerine kayıtlı tüm menkul malların usulsüz olarak devredildiğini, Garde Teks. Ltd.’nin uhdesinde bulunan 50.000 TL’nı bulan demirbaşların davalı şirket uhdesine geçirildiğini, bu eylem neticesinde 50.000 TL zarara uğratıldıklarını, davalı ...’ın 22.10.2011 tarihinde Garde Teks. Ltd.’nin uhdesinde bulunan kumaşları Karaduman Tekstil şirketine sattığını, mal bedelini zimmetine geçirdiğini, bu işlem nedeniyle 20.000 TL zararlarının oluştuğunu, Garde Teks. Ltd.’de çalışan işçilerin davalı şirkete aktarıldığını, davalının müdürlük görevi sona ermesine rağmen şirket adına bankalardan tahsilatlar yaptığını, tahsilatları zimmetine geçirdiğini, şirketin uğradığı zararın 500.000 TL’nin üzerinde olduğunu, faturaların da önceki tarihli düzenlenerek sahtecilik yapıldığını ileri sürerek, 500.000 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Garde Tekstil Ltd.Şt’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkili ... ile davacının Garde Teks. Ltd.’nin ortakları olduğunu, davalının 5 yıllığına müdür olarak atandığını, finansal kiralama yoluyla şirkete 8 adet makinenin alındığını, Haziran 2011 tarihinde makinelerin borcunun bittiğini, 8 adet makine maliyetleri karşılamadığından ortakların tasfiyeye karar verdiğini, 8 adet makinenin 4’ünün davalıya, 4’ünün davacıya verilmesi konusunda anlaştıklarını, vergi mevzuatı gereğince makinelerin tasfiyesi için satış ve fatura düzenlenmesi gerektiğini, ortakların fatura bedellerinden dolayı oluşacak KDV’yi ödeyeceğini, ancak bu satış dolayısıyla şirket kasasına girecek paranın, paylaşıma tabi tutulmayarak, tasarrufta bulunanın olacağını,
    Müvekkilinin tasfiye sürecine uyarak 4 adet makineyi davalı şirkete sattığını, davacının da 4 adet makineyi dava dışı Elmas Teks. Ltd.’ne satış yoluyla verdiğini, davacının kendi yaptığı satışın sonucu olarak el yazısıyla düzenlediği mutabakatı şirketin muhasebecisi ...’e faksladığını, bu faks üzerine muhasebecinin 22.10.2011 tarih 232.400.- TL bedelli faturayı el yazısıyla düzenleyerek şirketi temsilen imzalaması için müvekkili ...’ı bürosuna davet ettiğini, büroda faturanın şirketi temsilen imzalandığını, davacının Elmas Teks Ltd.’ne sattığı makinelere karşılık bu şirketten 04.11.2011 keşide tarihli, 212.400.- TL bedelli, lehtarı Garde Teks. Ltd. olan çeki aldığını, bu çekin davalı ... tarafından cirolanarak kendisine getirilmesi için davacının kardeşleri Faruk Güzeldağ, İbrahim Halil Güzeldağ’ın ortağı olduğu Koral Ltd.’nin ön muhasebecisi İlker Alpay’a çekin teslim edildiğini, İlker Alpay’ın çek fotokopisi üzerine ... adına teslim aldım yazdığını, tasfiyeden sonra işyerinin boşaldığını, boşuna kira ödememek için dükkanın tahliye edildiğini, işçilerin çıkışının yapıldığını, alacaklı olan firmalara kalan malların verildiğini, hesabın kapatıldığını, Garde Teks. Ltd.’nin tarafların ortak iradeleri ile fiilen tasfiyeye girdiğini, davacının tasfiyeden fazla pay almak istediğini, davacının, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/813 esas sayılı dosyasında Garde Teks. Ltd.’nin feshi için dava açtığını, şirketin fesih ve tasfiyesi yapılmadan bir zararın oluşup oluşmadığının
    bilinemeyeceğini, davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davalının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalı hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığı, beraat kararı verildiği, ceza dosyasının henüz kesinleşmediği, sonucunun esasa tesir etmeyeceği anlaşıldığından kesinleşmesinin beklenmediği, şirketin toplam rayiç bedelinin 932.728.- TL olduğu, kaydi olarak 327.096.- TL gösterildiği, şirket defterlerinde kayıtlı olduğu halde satışı yapılan 4 adet makinenin kayıtlara alacak olarak yansıtılmadığı, şirketin uğradığı zararın 601.100.- TL olduğu, fiyat farkı faturalarının ekonomik gereklere uygun yapıldığı konusunda tereddüt bulunduğu, fiyat farkı faturası ve döviz çeklerinin kanıtlanması gerektiği, davalı tarafın taraflar arasında şifahi anlaşma çerçevesinde taksim yapıldığını belirttiği, ancak buna ilişkin olarak delil bulunmadığı, davalının müdürlük süresince özenli davranması, şirketin hak ve menfaatlerini gözetmesi gerektiği, 4 adet makinenin aslında davacı tarafından satıldığının ve bundan elde edilen gelirin yine davacıya verildiğinin savunulduğu, bu durumun ispat edilmesi halinde dahi müdürün sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, makineler davacının insiyatifi ile satılsa bile parasının şirkete aktarılması gerektiği, satıştan elde edilen çekin kayıt dışı biçimde diğer ortağa verilmesinin, müdürün şirkete karşı sorumluluğunun ihlali sonucunu doğuracağı, müdürün şirketin kayıt ve defterlerini gerçeğe uygun olarak tutması gerektiği, dört adet makinenin kimin tarafından satıldığı konusunda araştırma yapılmasına lüzum görülmediği, ceza dosyasının akıbetinin beklenmediği, ortada fesih ve tasfiye yokken şirketin önemli miktarda malvarlığının satılmasının, genel kurul kararı alınmadan şirketin gayri faal hale getirilmesinin müdürün sorumluluğunu doğuracağı, ortada gerçek bir fiili tasfiye varsa bunu ispat etmenin ve yapılan tasfiyenin ortaklar kurulu iradesine dayandığını ispat yükünün davalı ...’da olduğu, dosyaya verilen dilekçelerden anlaşılacağı üzere gerçekte bir tasfiye iradesi mevcut olabileceği, ancak müdür sıfatıyla davalı ...’ın bu süreci hukuka uygun biçimde yürütmek zorunluluğu bulunduğu, kayıt dışı işlemlerle, denetimden uzak, ortak iradeye uygunluğu tartışmalı ve muvazaalı biçimde şirket malvarlığı üzerinde tasarrufi muameleler yapan müdürün şahsi sorumluluğu olduğu, davalı ...’ın müdürlük görevini ifa ederken kanuna, usule, özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, taraflar arasında fesih ve tasfiye davası varken, mahkemece tasfiyeye karar verilmişken, tek başına yaptığı işlemlerle şirketi tasfiye ettiğini söylemesinin kabul edilemeyeceği, diğer davalı ... Mensucat İç ve Dış Tic. Ltd.’nin sorumluluğu bulunmadığı, muvazaalı işlemlerle bir kısım makinelerin anılan davalıya satılmasının sonucu değiştirmeyeceği, şirket tüzel kişiliğinin müdürün yaptığı muvazaalı işlemlere ortak olduğunun kabul edilemeyeceği, kayden faturalı satış yapıldığı gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne, 500.000.- TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak, Garde Teks. Dış Tic. Ltd.’ne ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı ... veklince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, dava konusu olay tarihinin 2011 yılı olması nedeniyle 6762 sayılı TTK uygulanacağı, 6762 sayılı TTK'nın 556. maddesine göre, limited şirket idarecilerinin mesuliyeti anonim şirketlerin bu hususlara ilişkin hükümlerine tabi olup Limited ortaklığın yönetimine memur edilen kimselerin yani, ister özden yönetimli ister seçimle bu sıfatı almış olsunlar ister ortak ister üçüncü kişi durumunda bulunsunlar yöneticinin sorumluluğuna anonim ortaklıkların yönetim kurulu üyeleri hakkındaki TTK'nın 336 ve 309. madde hükümleri aynen uygulanacağı, yöneticilerin şirkete karşı sorumluluğu kusur sorumluluğu niteliğinde ise de TTK’nın 338. maddesi uyarınca meydana gelen zararda bir kusuru olmadığının ispatı yöneticiye ait bulunduğu, işbu davada davalı ...’ın şirket ortağı ve müdürü olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere şirkete ait makine, demirbaş ve aracın değerinin altında satıldığı, makine satış bedellerinin tahsil edilmediği, şirketin zararının oluştuğu, davalının olayda kusursuz olduğunu ispatlayamadığı, her ne kadar davacı ile şirketin fiilen tasfiye edildiği, bu kapsamda 4 adet makinenin davacı tarafından dava dışı firmaya satıldığı, bedelini kendisinin aldığını iddia etmiş ise de, fiili taksime ilişkin gerek ceza dosyasında gerekse işbu davada delil bulunmadığı, dava dışı Elmasteks Teks. Boya Apre Ltd. tarafından, Garde Teks. Ltd. adına düzenlenen çekin, şirket tarafından ...’a ciro edildiği, anılan kişinin çeki tahsil ettiği, ceza dosyasındaki ifadesinde, çeki davalı ...’ın kendisine tahsil için verdiğini, çeki tahsil edip bedelini davalıya verdiğini belirttiği, yine dosyada mevcut Garde Teks. Ltd. Kaşe ve imzalı çek fotokopisi altındaki yazıda, çek bedelinin tamamının ...’dan nakit olarak alındığının belirtildiği, davalı ...’ın savcılığa verdiği ek savunma dilekçesinde fotokopi altındaki imzayı kabul ettiği, davacı ortağın zararını dolaylı zarar kapsamında bulunduğu, tazminatın ancak şirkete verilmesinin istenebileceği, dava dilekçesinin neticeyi talep kısmının mahkemece davacıya açıklattırıldığı, davacı vekilinin tazminatın şirkete verilmesini talep ettiğinden davalı şirket hakkında verilen red kararının ve davalı ... yönünden verilen kararın yerinde olduğu, hakkında dava reddedilen davalı şirket yönünden değeri para ile ölçülebilen davalarda nispi vekalet ücretine hükmedileceğinden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek davalı şirket yönünden davanın reddine ve davalı ... yönünden davanın kabulü ile davalı şirket için nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Davalı ... vekili, kararı temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 25.616,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara