Esas No: 2020/5844
Karar No: 2022/2987
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5844 Esas 2022/2987 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/5844 E. , 2022/2987 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2018 tarih ve 2014/494 E- 2018/1340 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.06.2020 tarih ve 2019/575 E- 2020/466 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 12.04.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar Nurs Lokman Ltd. Şti. ve ... vekilleri Av. ..., Av. ..ve Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında 11.01.2010 tarihinde tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davalılar tarafından üretilen “Sigarator ve Nicdur” isimli sigara bırakmaya yardımcı ürünler, “Formula 21 For Man, Formula 21 Woman Fire ve Horse Power” isimli erkek ve kadınlara özel üretilen ürünler ve “My Slimmer ve Formula 21 Form” isimli zayıflamaya yardımcı ürünlerin Türkiye ve dünya genelinde münhasır olarak satış, dağıtım ve pazarlama yetkisinin müvekkili şirkete verildiğini, tek satıcılık sözleşmesinin bir çok hükmünün davalılarca ihlal edildiğini, buna göre sözleşmede yazılı söz konusu ürünlerin hiç bir şekilde tek satıcı dışında satış, dağıtım ve pazarlamasının yapılmayacağının taahhüt edilmesine rağmen internet siteleri üzerinden kendi merkezlerinde, televizyon kanallarında, bayilikler vermek suretiyle bayilerde satıp dağıtılarak sözleşmenin açıkça ihlal edildiğini, diğer taraftan yine sözleşmeye aykırı olarak sözleşme konusu ürünler ile rekabet halinde olan sözleşme konusu ürünlerin yerine geçebilecek ürünlerin üretim, satış ve dağıtımının yapılarak reklam faaliyetlerinde bulunduklarını, tüm bu hususlarda Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/49 D. İş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırıldığını, davalılar tarafından üretilen ürünlerin hiç bir bilinirliği yok iken müvekkili şirket tarafından çok önemli ölçüde bir bütçe ayrılarak tüm Türkiye ve Avrupa'da çok yoğun bir şekilde televizyon reklamlarının yapıldığını, ''Tek Satıcı''yı destekleme yükümlülüğünün davalılar tarafından ihlal edildiğini, müvekkili şirketin pazar payının adeta yok edildiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağına hak kazandığını, bu alacağın ödenmesine yönelik davalılara keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, cezai şart alacağının tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve Nurs Lokman Hekim Ltd. Şti. vekili, dava konusu cezai şartın söz konusu olabilmesi için öncelikle sözleşmedeki edimlerin karşılıklı olarak yerine getirilmesi gerektiğini, oysaki davacının edimlerini yerine getirmediğini, tek satıcılık sözleşmesine konu olan malları teslim almasına rağmen cari hesap borcunu ödemediğini, düzenli ve kotasını dolduracak miktarda ürün siparişi vermesi gerektiği halde 2011 yılının Mayıs ayından sonra ürün siparişinde bulunmadığını, sipariş ettiği ürünleri de satamadığından büyük bir kısmını iade ettiğini, dolayısıyla davacının talebinde haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar ...ve Tansalp Bitkisel Ürünleri … Ltd. Şti. vekili, esasen davacının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini, sipariş ettiği ürünleri satamadığından iade ettiğini, yıllık asgari 300.000 adet ürün siparişinde bulunmadığını, sözleşmenin feshine kendi kusuru ile sebep olduğundan cezai şart talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, sözleşmedeki yetki şartı gereğince, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığı, davalılardan Tansalp Bitkisel Ürünler ... Ltd. Şti. hakkındaki davanın tefrik edildiği, taraflar arasında imzalanan 11.01.2010 tarihli tek satıcılık sözleşmesinin giriş bölümünde yer alan davacının "İşbu sözleşmenin taraflarından ...üreticiler tarafından üretilen ve işbu sözleşmede belirtilen ürünlerin yurt içi ve yurt dışındaki tek satıcısıdır", "Üretici olarak geçen her iki firma da bu ürün gruplarının marka ve tescili ile başka ürün gruplarının satışını yapmayacakları gibi, farklı marka tescil ve Tarım Bakanlığı izinleriyle bu ürün grupları ile aynı içerikte olan ve/veya aynı amaca hizmet eden diğer ürün gruplarını da sözleşme süresi boyunca satıp- dağıtamayacaklarını ve pazarlayamayacaklarını gayrikabili rücu olarak kabul, beyan ve taahhüt ederler" hükümleri, ayrıca sözleşmenin 40.01.1, 40.01.2, 40.01.3 maddelerinde yer alan hükümler karşısında, davalılar tarafından tek satıcılık sözleşmesine konu olan dava konusu ürünlerin sözleşme hükümlerine uygun olmadan son tüketiciye ve piyasaya arzının yapıldığının tespit edildiği, bu sebeple davacının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu, sözleşmenin 8. maddesi hükmünde, "Üreticiler işbu sözleşmeyi ihlâl ettiği takdirde tek satıcıya “1.000.000 TL (Bir milyon Türk lirası) bedelini cezai şart olarak ödemek zorundadır" düzenlemesinin yer aldığı, davacının cezai şartı talep edebileceği, davalılardan Nurs Lokman Hekim … Ltd Şti. dışındaki davalıların tacir niteliğini haiz olmadığı, sözleşmenin fesih tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 161. maddesi hükmü gereğince tacir olmayan kişiler yönünden belirlenen cezai şartın fahiş olması halinde kanun koyucunun hakime cezai şartı indirme mecburiyeti getirdiği, buna göre tacir olmayan davalıların sosyal ve ekonomik durumlarına göre sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalı ... için 150.000,00 TL'ye, davalı, mirasçı ... için ise 15.000,00 TL'ye indirildiği, davalı Nurs Lokman Hekim ... Ltd Şti yönünden ise cezai şartı ödemesinin ekonomik olarak mahvına neden olmayacağı sonucuna varıldığı, tenkise tabi tutulan cezai şart alacağı yönünden icra inkar tazminatına hükmedildiği, davalı şirket yönünden ise icra takip tarihi itibariyle % 40 oranında İİK’nın 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki ve Botanik Medikal San ve Tic. Ltd. Şti.'nin Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13078 esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 1.000.000,00 TL asıl alacak ve 82.340,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.082.340,28 TL yönünden iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlara göre devamına, toplam alacağın %40'ı üzerinden hesap edilen 432.936,11 TL icra inkâr tazminatının davalı Nurs Lokman Hekim Gıda Tarım Bitki ve Botanik Medikal San ve Tic. Ltd. Şti.'nden alınarak davacıya verilmesine, davalı ...'ın Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13078 esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 150.000,00 TL asıl alacak ve 12.351,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 162.351,04 TL yönünden iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlara göre devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı ...mirasçısı ...'un Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13078 esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 15.000,00 TL asıl alacak ve 1.227,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.227,70 TL yönünden iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlara göre devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm her üç davalı vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, dosyaya davalı mütevaffa ...vekilince sunulan 13.06.2013 tarihli dilekçede, sözleşmedeki ...imzası açıkça kabul edildiğinden sonradan bu kabul ve beyanla çelişir şekilde murisin mirasçısı ... vekilince muris imzasının inkar edilmesinin dürüstlük ve iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığı, bu sebeple bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde görülmediği, davacı şirketin güncel ticaret sicil kayıtlarının dosyaya getirtildiği, davacı şirket hakkında herhangi bir takyidatın bulunmadığı görüldüğünden, HMK’nın 84 ve devam eden maddelerinin uygulanmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, sözleşmede taraflar arasında imzalanan tek satıcılık sözleşmesinin kapsam ve niteliğinin ortaya konulduğu, buna göre, dava konusu cezai şart alacağının, tek satıcılık sözleşmesi kapsamında üretici davalıların sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve/veya ihlali durumunda davacı tek satıcının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshi halinde öngörüldüğü, somut olayda davacının tek satıcılık hizmetine bağlı olarak sözleşme konusu ürünlerin tanıtımları için reklam harcaması yaptığı, sözleşmede alım taahhüdünün bulunmadığı, sözleşme süresi içinde mal alım cirosu gözetildiğinde davalılara iade işleminin % 8 civarında olduğu, kaldı ki davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği ve/veya ihlaline yönelik sözleşme süresi içerisinde temerrüde düştüğünün davalılar tarafından ispat edilemediği, buna karşın davalılar tarafından tek satıcılık sözleşmesine konu olan ürünlerin sözleşme hükümlerine aykırı olarak son tüketiciye ve piyasaya arzının yapıldığının dosya kapsamıyla sabit olduğu, davacının sözleşmeyi feshinde ve sözleşmede düzenlenen cezai şartı istemekte haklı olduğu, tek satıcılık sözleşmesinin taraflarından olan gerçek kişilerin tacir olmadığından bahisle haklarında cezai şart yönünden tenkis hükümlerinin tatbiki doğru değil ise de, istinaf edenlerin sıfatı gözetilerek yalnızca bu hususa değinilmekle yetinildiği, hakimin takdir hakkını kullanarak yapmış olduğu indirim miktarı vekalet ücretinin hesabında dikkate alınamayacağından reddolunan kısım üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmeyerek hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi’nin müteveffa ...mirasçısı ... hakkındaki hüküm fıkrasında, icra inkar tazminatı yönünden sehven davalı ... isminin yazılmış olmasının karar yerinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davalılar Nurs Lokman Hekim ... Ltd. Şti. ve ... ile müteveffa ...mirasçısı ... vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar Nurs Lokman Hekim ... Ltd. Şti. ve ... vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve özellikle itirazın iptaline dayanak teşkil eden takipte tüm davalılar yönünden 1.000.000,00 TL asıl alacak ve 83.368,05 TL faiz alacağı talep edilmiş olmakla, her ne kadar hükümde her bir borçlu bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmuş ise de, sonuçta takibin takip talepnamesindeki şartlarla devamına denilmekle tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde infazın gerçekleşecek ve takip talepnamesinde talep edilen tek alacağı (1.000.000,00 TL asıl alacak ve 83.368,05 TL faiz alacağı) geçmeyecek şekilde tahsilat yapılacak olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar Nurs Lokman Hekim ... Ltd. Şti. ve ...’ın temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar Nurs Lokman Ltd. Şti. ve ...'dan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 55.800,56 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar Nurs Lokman Ltd. Şti. ve ...'dan alınmasına, 13/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, 1.000.000,00 TL. cezai şart, 83.368,05 TL. faiz olmak üzere toplam 1.083.368,05 TL.'nin her üç davalıdan tahsiline yönelik takip yapmış ise de, kararda, her bir davalı bakımından farklı miktarlar üzerinden ayrı ayrı hüküm kurulmuş olmakla, isteme göre talep aşılmış ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuştur. Bu nedenle kararın öncelikle bu yön itibariyle bozulması gerektiği görüşünde olduğum için çoğunluğun onama düşüncesine katılmıyorum.