Esas No: 2021/9346
Karar No: 2022/16509
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/9346 Esas 2022/16509 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/9346 E. , 2022/16509 K.Özet:
Sanık, sahte belge kullanma suçundan yargılanmıştır. Dosya incelendiğinde, sanık hakkında ayrıca \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan da dava açıldığı ancak bu suçtan hüküm kurulmadığı görülmüştür. Sanık hakkında daha önceden açılan ve mükerrerlik bulunmayan bir dava dosyasının da değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi, suç tarihinin yanlış yazılması ve gerekçeli kararda hata bulunması gibi nedenlerle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suçun sübutu haliyle, hükümden sonra yürürlüğe giren 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulanması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları hakkında bilgi verilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge kullanma
...
İncelenen dosya içeriğine göre, sanık hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.05.2014 tarih ve 2014/33631 soruşturma sayılı iddianamesi ile “Resmi belgede sahtecilik” suçundan da kamu davası açıldığı, ancak bu suçtan hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1) Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.05.2014 tarihli 2014/11234 Esas sayılı iddianamesi ile Rapor Değerlendirme Komisyonu‘nun 13.05.2014 tarihli komisyon mütalaası ve ekindeki 21.03.2014 tarihli ve 2014-A-630/12 sayılı Vergi Suçu Raporu esas alınarak, sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma“ suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2013/238 Esas ve 2014/216 Karar sayılı ilamı esas alınarak mükerrer yargılama nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mükerrer kabul edilen dava dosyasında, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2013 tarihli 2013/5587 Esas sayılı iddianamesi ile Bursa Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı‘nın komisyon mütalaası ve ekindeki 13.02.2013 tarihli ve 2013-A-230/4 sayılı Vergi Suçu Raporu esas alınarak “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma“ suçundan kamu davası açılmasına karşın, her iki vergi suçu raporunda da sanığın kullandığı farklı faturalardan söz edildiği, bu haliyle dava dosyaları arasında mükerrerlik bulunmadığı, aynı takvim yılında birden fazla farklı faturanın kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmakla; söz konusu dava dosyasının getirtilerek bu dosya ile birleştirilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi,
2)Suça konu faturaların stopaj gelir vergisi indiriminde kullanılmış olmaları nedeniyle "21.01.2011" olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına "2010" şeklinde eksik yazılması,
3)Sanık hakkında düzenlenen mütalaa, vergi raporları, iddianame ve iddianameye uygun olarak davanın reddi hükmüne ilişkin kısa karar "sahte fatura kullanma" suçuna ilişkin olduğu halde, gerekçeli kararda "sahte fatura düzenleme" şeklinde belirtilmesi,
4)Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.