Esas No: 2019/788
Karar No: 2022/16641
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/788 Esas 2022/16641 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/788 E. , 2022/16641 K.Özet:
Sanık hakkında \"2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme\" suçlarından verilen beraat kararları, yapılan yargılamaya ve delillere uygun olarak ONANMIŞTIR. Ancak, sanığın şirket çalışanlarının aynı zamanda sahte fatura düzenleme suçlarından yargılandığı ve sanık ...'in işverenin talimatı doğrultusunda hareket ettiği gerekçesi ile beraat ettiği dava dosyasından da yararlanarak, sanığın asli faillerden olduğu suçlamaları yönünden hükümler Bozulmuştur. Sanık tarafından düzenlenen sahte faturaların asıllarının getirilerek sanığa gösterilmesi, bilirkişi incelemesi yapılması, kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenmesi, şirket adına verilen KDV beyannamelerinin kim tarafından verildiğinin araştırılması, faturaları kullanan şirket yetkililerinin ifadelerinin alınması gereklidir. Ayrıca, Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçu yönünden ve sübutu halinde 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden de; 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
...
...
I- Sanık ... hakkında "2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında "2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında "2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve müdafisinin temyizlerinin incelenmesine gelince:
A) Mükellef şirketin 2010 ve 2011 takvim yıllarında yetkilisi olan sanık ... ve şirket çalışanı olan ...'nın sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkeme her ne kadar sanık ...'in işverenin talimatı doğrultusunda işlem yapması nedeniyle cezai sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine karar vermiş ise de, sanık ...'ın savunmasında, sanık ...'i 2010 yılında işe aldığını, sanığın gümrük müşaviri olduğunu, işleri iyi bildiğini, aynı zamanda muhasebe işlerine bakan ...'nın eşi olduğunu, eşinin kanser hastalığına yakalanması ile işler ile ilgilenemediğini, kesinlikle suça konu yüksek tutarlarda alım satım yapmadığını, yüksek tutarlı faturalar kesildiğini öğrenince faturaları kullanan mükelleflere ulaşmaya çalıştığını, ancak tehdit edildiğini, yine vergi dairesine giderken sanık ...'in yanında olduğunu ve korktuğu için ... 'in söylediği şekilde ifade verdiğini, deposunun olmadığını, 23.02.2010 tarihli yoklama fişinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini ifade etmesi, sanık ...'ın ise savunmasında, suçlamayı kabul etmediğini, şirketin ticari faaliyeti kapsamında kesilen ve şirkete gelen faturalar konusunda bir görevinin olmadığını, şirketin haricen mali müşavirinin olduğunu, bildiği kadarı ile şirketin düzenli çalıştığını, bir yıl boyunca maaşını alamadığını, bu yüzden 2011/Kasım ayında kendi isteği ile işten ayrıldığını beyan etmesine rağmen, vergi denetmenine verdiği ifadesinde, şirkette ön muhasebe, gelen giden evraklar ile ödeme ve tahsilatların takibini kendisinin yaptığını beyan etmesi, şirkete ait faturaların 2010/Nisan ayında basılmış olmasına rağmen bir kısım sevk irsaliyelerinin bu tarihten önce düzenlenmiş olduğu ve bu belgelerin sanık ... tarafından düzenlendiğinin belirlenmesi, sanık ...'in eşi olan ve mükellef şirketin muhasebe işlemlerini yerine getiren ... 'nın, aynı zamanda şirketin 2010 yılında on adet fatura karşılığı 909.844 TL tutarında mal/hizmet satmış gibi fatura düzenlediği kullanıcı ... Ltd. Şti.nin de muhasebe işlemlerini yerine getirmesi, mükellef şirketin ve yetkilisi olan sanık ...'ın herhangi bir banka hesabının bulunmaması, müşteri çekleri ile yapıldığı iddia edilen ödemelerin mükellef şirketin muhasebe kayıtları ile uyuşmaması, mal alımı yapılan mükellefler hakkında da sahte fatura düzenleme suçundan raporlar ve tespitler bulunması ve tüm dosya kapsamından gerçek bir ticari faaliyeti olmadığını bilebilecek konumda olan sanık ...'nın yüklenen 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçunun asli faillerinden olduğu gözetilmeden, atılı suçlardan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, yasaya aykırı,
B) Sanık ... hakkında 2012 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, mahkemece her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Sahte olduğu iddia olunan 2012 takvim yılına ait faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle getirtilip, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; faturalarda ve diğer belgelerde yer alan yazı ve imzaların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
3- Şirket adına 2012 takvim yılında KDV beyannameleri ve Bs bildirimlerinin kim tarafından verildiğinin araştırılması, muhasebeci tarafından verildiğinin anlaşılması halinde açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilip duruşmaya çağrılarak CMK’nin 46 ve 48. maddeleri gereğince çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra sanığı tanıyıp tanımadığı, suça konu faturaların kim tarafından getirildiğinin sorulması, sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
C) Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararları yönünden de sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçu yönünden ve sübutu halinde 2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden de; hükümlerden sonra, 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık ... ve müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, belirtilen sebeplerle beraat hükümleri ile diğer yönleri incelenmeyen mahkumiyet hükümlerinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.