Esas No: 2022/8163
Karar No: 2022/6720
Karar Tarihi: 09.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8163 Esas 2022/6720 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8163 E. , 2022/6720 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kocaeli 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'un, suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 11 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 03/09/2007 tarihli ve 2007/115 Karar sayılı disiplin cezasının onanmasına ilişkin Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2007 tarihli ve 2007/341 Esas, 2007/341 sayılı kararı ile ilgili olarak;
1) Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 31/08/2006 tarihli ve 2006/10881 Esas, 2006/9823 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hakiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, anılan Kanun’un 52. maddesi yollamasıyla disiplin cezalarına karşı şikayet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, keza anılan Kanun’un 5. maddesinde işlem veya faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikayet yoluyla infaz hakimliğine başvurulabileceği, bu karara karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceği şeklindeki düzenleme karşısında, anılan disiplin cezasının 07/09/2007 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, söz konusu hücreye koyma cezasına karşı 15 günlük şikayet süresi beklenmeden, kararın henüz kesinleşmediği bir dönemde, merciin onayına sunulamayacağı nazara alındığında, hükümlü hakkındaki hücreye koyma cezasının onanmasına ilişkin talebin usul yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde onanmasına karar verilmesinde,
2) Kabule göre de;
Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği durumlarda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un disiplin cezalarının infazı başlıklı 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanabilmesi için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme hakkı bulunmadığı, infaz hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı,
Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca hükümlülerin hücre cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği ve 15 günlük şikayet süresinin dolması üzerine, disiplin cezasının onanmasına karar verildiği hallerde, bahsedilen düzenlemeden farklı olarak, infaz hakiminin onayının alınması aşamasında infaz hakimliğinin inceleme yetkisinin, disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan, ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu, bahse konu incelemeleri yaptığı sırada disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu,
İnfaz Hakimliğinin inceleme sonunda, disiplin hücre cezasının infazına başlanması ya da başlanmaması yönünde verdiği kararın yerinde olup olmadığı ile sınırlı olmak koşuluyla, denetimin sağlanması amacıyla 4675 sayılı Kanun'un 6/5. maddesinde yer alan "İnfaz Hakimliğinin inceleme sonunda verdiği disiplin hücre cezasının infazına başlanması ya da başlanmaması yönünde verdiği kararın yerinde olup olmadığı ile sınırlı olarak denetimi açısından İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4. maddesinin 1. fıkrasının 5. bendi delaletiyle aynı kanunun 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca Ağır Ceza Mahkemesine tarafların itiraz etme hakkının bulunduğu" şeklindeki düzenleme uyarınca Ağır Ceza Mahkemesine tarafların itiraz etme hakkının bulunduğu düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, hükümlünün Adalet Bakanlığına yazdığı dilekçede, terör örgütü elebaşısı ... ...'ı övücü nitelikte ifadeler içermesi nedeniyle suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak fiilinden hakkında 11 gün hücre disiplin cezası kararı verildiği, ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08/05/2017 tarihli ve 2017/420 Esas, 2017/1489 sayılı ilâmında yer alan; ''benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2010/8911 Esas, 2012/5154 sayılı Kararında “Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçe ile yargı mercilerince yapılan soruşturmalara tepki olarak ‘Ben de sayın ... diyorum ve bu suçu işleyip kendimi ihbar ediyorum’ şeklinde kanaatini açıklamaktan ibaret eylemde suç ve suçluyu övme suçunun yasal unsurlarının bulunmadığı” yönünde karar verildiği, ayrıca resmi kurumlara gereğinin yapılması için yazılan dilekçelerin aleniyet unsuru taşımadığı, bu itibarla eylemlerin terör örgütü propagandası niteliğinde kabul edilemeyeceği'' şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, hükümlünün eyleminin 5275 sayılı Kanun'un 44/3-l maddesinde düzenlenen suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak suçunu oluşturmadığı gözetildiğinde, infaz hakimliğince disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığına yönelik tespitte bulunulması halinde, disiplin cezasının infazına başlanmamasına yönelik karar verilerek, disiplin cezasının kaldırılıp kaldırılmayacağının değerlendirilmesi amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunularak, verilecek karara karşı kanun yollarının işletilmesinin sağlaması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/06/2022 gün ve 94660652-105-10-13042-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden, Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2007 tarihli ve 2007/341 Esas, 2007/341 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.