23. Hukuk Dairesi 2012/4200 E. , 2012/6511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ile davacı arasında 45547 ada 13 parsel üzerinde inşaat yapılması için 21.03.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin davalının açtığı dava sonunda feshedildiğini, arsanın davalı tarafından bir başka yükleniciye verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu imalat bedelinin ödenmesi gerektiğini, feshe ilişkin mahkeme ilamında yüklenici tarafından yapılmış imalatın bulunduğunun belirlendiğini, davalının bir başka yüklenici ile sözleşme yaparak inşaatı devam ettirdiğini ileri sürerek, imalat bedelinin tahsili için gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle 90.000,00 TL"den şimdilik 30.000,00 TL"sinin avans faizi ile birlikte davalı arsa sahibinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,sözleşmenin feshi istemi ile açılan davada alınan bilirkişi raporuna göre inşaatın %2 seviyesinde olduğunun belirlendiği, davacının yapmış olduğu harcamalar nedeni ile müvekkilinin mal varlığında artış olmadığı gibi aksine zarar doğduğu, müvekkilinin davacının bir başka müteahhit ile anlaştığını, bu nedenle mal varlığında artış olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 2009/6846 Esas, 2010/7119 Karar sayılı ve 21.12.2010 tarihli ilamıyla, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin kesinleştiği, sözleşme geriye dönük olarak feshedildiğinden davacı yüklenicinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ekonomik değer olan ve arsa sahiplerinin yararlanabileceği işler bedelini talep edebileceği, davanın açıldığı yıl itibariyle inşaatın gerçekleşme seviyesi de dikkate alınarak yapılan iş bedelinin uzman bilirkişi raporuyla 7.800,00 TL olarak hesaplandığı, davacı yüklenici, bilirkişi raporuna itirazında dava dilekçesine ek olarak yaklaşık 46.000,00 TL"lik harcama makbuzu ibraz ettiğini bilirkişilerce bu makbuzların nazara alınmadığını ileri sürdüğüne göre, itiraz gözetilerek, dava dilekçesine ekli olarak sunulan harcama makbuzlarından hangilerinden arsa sahibinin yararlanabileceği belirlenerek ek rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olup; mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, bilirkişiden ek rapor alındığı, yapı ruhsatı alma aşamasında davacı yüklenici tarafından yapılan ve arsa sahibinin yaralanabileceği 2005 yılında yapılan ödemeler tutarının 11.884,05 TL olduğu, %2 seviyesindeki inşaat için yapılan iş bedeli 7.800,00 TL bedeli ile arsa sahibinin yararlanabileceği toplam tutarın 19.684,05 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.