Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8341 Esas 2022/16835 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında mühür bozma suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken, hükümde yapılan hatalar nedeniyle karar bozuldu. Bu hatalar şunlardır: Anayasa Mahkemesi'nin Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklere ilişkin kararı nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği, ceza miktarı hesaplama hataları ve eksik ceza tayin edilmesi. Kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun hangi maddelerine dayandığı detaylı bir şekilde belirtilmemiş.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
...


5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.03.2012 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 25.07.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Sanığa isnat edilen “mühür bozma“ suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de; sanık hakkında mühür bozma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulurken, teşdiden uygulama yapıldığı belirtilmediği halde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi ile TCK‘nin 203/1, 43/1. maddeleri uyarınca belirlenen 250 gün adli para cezası üzerinden, TCK‘nin 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, cezanın “208 gün“ yerine “197 gün“ olarak belirlenmesinden sonra, TCK‘nin 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 TL üzerinden “4160 TL“ adli para cezası yerine, “3940 TL“ adli para cezasına çevrilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi gereğince aleyhe temyiz olmadığından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.