Esas No: 2022/286
Karar No: 2022/3150
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/286 Esas 2022/3150 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/286 E. , 2022/3150 K.Özet:
Davacı, dairesini satmak istediği için dava dışı biriyle anlaştığını, bu kişinin kredi işlemleri sırasında davalı banka çalışanının yardımıyla kredi aldığını ve tapu işlemleri yapıldıktan sonra müvekkilinin parasını alamadığını iddia ederek davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacının kısmen haklı olduğunu kabul ederek, davalının sorumluluğunu %85 oranında kabul edip maddi tazminatın ödenmesine karar vermiştir. Manevi tazminat talebini reddetmiştir. Tarafların temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda HUMK'nın geçici 3/2. maddesi ve 3156 sayılı Kanunla değişik 438. madde detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.10.2021 tarih ve 2019/341 E. - 2021/664 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 44.020.- TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin paraya ihtiyacı olması nedeniyle sahibi olduğu dairesini satmak istediğini, bu hususta dava dışı ... ile 60.000,00 TL bedel karşılığı anlaştıklarını, ...'in dairenin alımı sırasında kredi kullanmak amacıyla davalı bankanın ...Şubesi’ne müracaat ettiğini, kredi işlemleri sırasında davalı banka çalışanı ...'in yardımcı olduğunu, kredinin onaylanması sonrasında tapuda işlemlerin yapıldığını, işlemler öncesinde müvekkilinin ...'in talimatı uyarınca davalı bankanın ... Şubesi'nde adına hesap açtığını, tapudaki işlemler sonrasında tarafların bankaya geldiğini, müvekkilinin parasını talep etmesi üzerine ...’in işlemlerin yetişmeyeceğini, bir sonraki gün paranın aktarılacağını bildirdiğini, müvekkilinin acil ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine 15.000,00 TL çıkartıp bunun 9.000.00 TL’sini müvekkiline 6.000,00 TL'sini ...'e verdiğini, ertesi gün hesabına parasını yatmadığını gören müvekkilinin ...'i aradığını, O’nun kendisini bir yanlışlık olmuş diyerek oyaladığını, sonrasında paranın müvekkiline ödenmediğini, müvekkilince yapılan araştırmalar neticesinde paranın ... ve müvekkilini davalı banka şubesine yönlendiren ... ve onun yakınlarınca kullanılan kredilerin kapatılmasında kullanıldığını, müvekkilinin yapmış olduğu görüşmelerden bir sonuç alamadığını, konu hakkında halen derdest ceza davasının bulunduğunu, müvekkilinin bu olay nedeniyle manevi anlamda çöküntü yaşadığını ileri sürerek 51.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın 30.10.2009 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ... adına tahsis edilen kredinin adına açılmış hesaba aktarıldığı, 30.10.2009 tarihli makbuzla bu paranın masraf ve kesintiler haricinde kalan kısmını ... ve davacı tarafından imzalı dekontla çekildiğini, her iki şahsın dekont üzerinde imzasının bulunduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu işlemin gerçekleştiği 30.10.2009 tarihinde hesaptan çekilen 77.500,00 TL'nin 21.820,00 TL’sinin 4 ayrı kişiye ait mevduat hesaplarına yatırıldığı, akabinde de mevduat hesaplarından alınarak kredi hesaplarına mahsup edildiği, dekontlara göre kalan 55.680,00 TL'nin dava dışı ...'in uhdesinde kaldığının göründüğü, dava dışı ...'e davalı banka tarafından masraflar kesildikten sonra 77.500,00 TL kredi tutarının nakden ödenmiş gibi gözüktüğü, ...'e yapılan ödeme dekontunda davacı ...'in imzasının olmasının bu şahsa ödeme yapıldığını göstermediği, banka müfettişlerince yapılan soruşturmada, mevcut kredinin diğer banka müşterisi ... tarafından kullanılan dolaylı kredilere ilişkin borçların tahsili için kullanıldığının tespit edildiği, haksız fiil nedeniyle doğan bu zararda, bankanın sorumluluğunun TBK’nın 66. maddesinde özen sorumluluğu başlığı altında düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu olduğu, zararın oluşmasında davalı bankanın %85 oranında, davacının ise, tapudaki satış işlemleri aşamasında parasını almamasına rağmen imzalamış olduğu satışa ilişkin akit tablosunda parayı aldığını belirtmiş olması, parayı almamasına rağmen ödeme dekontunu imzalamış olması, yine paranın alınmasını izleyen günlerde itiraz etmeyerek zararın oluşmasında kendisinin de etkili olmasına göre %15 oranında kusurlu olduğu, davacının kişilik haklarına hukuka aykırı şekilde saldırıldığının sabit olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının sorumlu olduğu 43.350.- TL maddi tazminatın 23/03/2010 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.901,94 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.