Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1074 Esas 2022/3125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1074
Karar No: 2022/3125
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1074 Esas 2022/3125 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı \"CEP\" ibareli markaların sahibi olduğunu ve davalının \"CEPTECH\" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu belirterek itiraz etmiş ancak itirazı reddedilmiştir. Davacı, başvurunun markalarıyla karıştırılmaya ve tüketicinin yanılmasına yol açacak derecede benzer olduğunu, iltibas oluşmasının kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek kararın iptalini, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, markaların ortalama tüketiciler nezdinde bıraktığı genel izlenim ve düşük ayırt edicilik düzeyini dikkate alarak davayı reddetmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz itirazları reddedilerek, kararın usul ve kanuna uygunluğu onanmıştır.
Kanun maddeleri: 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi.
11. Hukuk Dairesi         2021/1074 E.  ,  2022/3125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.09.2020 tarih ve 2020/228 E. - 2020/254 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının "CEP" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “CEPTECH” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine davacı tarafından itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, davalı başvurusu ile davacıya ait markaların karıştırılmaya ve tüketicinin yanılmasına yol açacak derecede benzer olduğunu, aynı zamanda dava konusu başvurunun davacıya ait markalarla aynı/benzer ürün ve hizmetleri kapsadığını iltibas oluşmasının kaçınılmaz olduğunu, davacının "cep" esas unsurlu markalarının tanınmış olduğunu, davalı başvurusunun seri markalar içerisinde algılanacağını, davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 2014-M-16115 sayılı YİDK kararının iptalini, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlık konusu marka başvurusu "Ceptech" ibaresinden oluştuğu, davacı "Cep" ibareli ve yine bu ibareden türetilmiş kelime markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz etmişse de, markayı oluşturan işaretler arasında iltibas tehlikesine yol açan bir benzerliğin bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilirken işaretlerin asıl unsurlarıyla birlikte, bu işaretlerin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bıraktıkları genel izlenimin de dikkate alınması gerekeceği, somut davada günümüz şartlarında bir çok mal ve hizmetin cep telefonu aracılığıyla pazarlanması ve 09. sınıf malların bir kısmının bizatihi cep telefonu mallarını da kapsaması nedeniyle markanın düşük ayırt edicilik düzeyi ile başvuru konusu "Ceptech" ibaresi bakımından markanın üzerinde kullanılacağı 09. sınıf emtianın niteliği gereği söz konusu emtianın ortalama alıcılarının dikkatli ve seçici kişilerden oluşacakları dikkate alındığında markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi anlamında benzerlikten söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara