Esas No: 2022/2112
Karar No: 2022/6915
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2112 Esas 2022/6915 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/2112 E. , 2022/6915 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜMLER: 1) ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/07/2018 tarih, 2018/22 E. ve 2018/384 K. sayılı kararıyla;
sanık ... hakkında: ölen ...'na yönelik kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan TCK'nin 87/4-1.c, 29,62 ve 53. maddeleri uyarınca verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2) ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18/07/2019 tarih ve 2018/2975 Esas -
2019/2463 Karar sayılı kararıyla; verilen hüküm kaldırılarak, sanık ... hakkında; ölen...'na yönelik taksirle öldürme
suçundan TCK'nin 85/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18/07/2019 tarih ve 2018/2975 Esas - 2019/2463 Karar sayılı kararının sanık ... müdafii ve katılan ... vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında hükmedilen kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçuna ilişkin, ilk derece mahkemesince verilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle verilen kararın 5271 sayılı CMK'nin 286/2.a maddesi gereğince temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Katılan vekilinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay tarihinde 72 yaşında olan ölen ... ile sanık ... arasında, ...'in evinin önünde bulunan çöp konteynerinin kötü koku yayması nedeniyle yerinin değiştirilmesi hususunda anlaşmazlık bulunduğu ve bu husus da olay öncesi aralarında sözlü tartışmalar yaşandığı, olay günü ise; sabah işe gitmek amacıyla önde sanık ... olmak üzere eşiyle birlikte evden çıktıkları, evlerinin önünde ölen ... ile karşılaştıkları, karşılaşma sonrası sanıkların aksi sabit olmayan savunmalarına göre; ölen ...'in önce sinkaflı küfür ettiği ve akabinde sanığın eşi Sevim'e doğru ele geçirilemeyen kerpeten cinsi bir aletle vurmaya yeltendiği anda, sanık ...'in araya girerek maktule basit nitelikte etkili eylemde bulunmak suretiyle eşine siper olduğu, aldığı darbe nedeniyle ölen ...'in sırt üstü yere düşerek kafasını yere vurması nedeniyle künt kafa travmasına bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin kanaması sonucu kaldırığı hastanede üç gün sonra hayatını kaybettiği anlaşılan olayda;
Sanık ...'in eylemini, maktul ... tarafından, elinde bulunan ve silahtan sayılan cisim ile eşi olan ...'in vücut bütünlüğüne yönelen haksız saldırısını, o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetme zorunluluğu ile meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından, sanık hakkında ölen ...'e yönelik eylemi nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nin 25/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/2.d maddeleri uyarınca kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan beraatine karar verilmesi yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde taksirle öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafiinin yerinde görülen temyiz sebeplerinin kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18/07/2019 tarih ve 2018/2975 Esas - 2019/2463 Karar sayılı hükmünün CMK'nin 302/2. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
Dosyanın, 28/02/2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2.b maddesi gereğince "... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere" Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/09/2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, sanık ... hakkında, TCK 85/1. maddesi gereğince taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasına dair karar vermiştir. Verilen bu karar Yargıtay içtihatlarına uygun ve doğru olduğundan kararın Onanması gerekirken, olayın meşru müdafaa olduğu ve sanığın beraat etmesi gerektiğini belirten sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.
Şöyle ki;
Olay tarihinde taraflar arasında önceden husumet bulunduğundan tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga esnasında sanığın maktule yumruk vurduğu ve onu ittiği, sanığın bu darbesi sonucu maktulün sırt üstü asfalt zemine düşüp kafasını yere çarparak yaralandığı, olay yerine gelen ambulans ile hastaneye kaldırıldığı, ameliyata alındığı, olaydan 3 gün sonra 09.11.2017 tarihinde öldüğü,
Olayla ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 18.02.2019 ve 15.05.2019 tarihli raporlarda, "maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı kafatası kırığı ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiği, ölümü ile 06.11.2017 tarihinde meydana gelen yaralanma arasında illiyet bağı bulunduğunun" bildirildiği, yine son raporda sanığın eyleminin "basit tıbbi müdahale geçer" şekilde olduğunun belirtildiği,
Yerel mahkeme olayı TCK 87/4. maddesi kapsamında "kastı aşan adam öldürme" olarak değerlendirmiş ve cezalandırmış ise de, TCK 87/4. maddesinin uygulanması için Yargıtay İçtihatlarına göre sanığın yaralama eyleminin TCK 86/1 kapsamında olması gerektiği, olayda sanığın eylemi TCK 86/2. maddesi kapsamında bulunduğundan, olayın TCK 87/4. maddesi olmayıp, TCK 23. maddesinde belirtilen neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç "Bir fiilin kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi halinde, kişinin bundan sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir" kapsamında olduğu,
Olayda sanığın eylemi TCK 86/2. maddesindeki basit kasten yaralama olduğundan TCK 23. maddesindeki "kast-taksir kombinasyonu" dikkate alınarak, sanığın bu eylemi sonucu istenmeyen netice ölüm meydana geldiğinden TCK 85/1. maddesinden "taksirle ölüme sebep olmak" suçundan cezalandırılması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay CGK’nun 17.03.2015 tarih 2014/1-253 Esas ve 2015/46 sayılı Kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.06.2007 tarih 2006/6399 Esas ve 2007/4534 sayılı Kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25.04.2008 tarih 2007/2727 Esas ve 2008/3371 sayılı Kararları da bu yöndedir.
Sonuç olarak, sanık maktulü TCK 86/2 maddesi kapsamında yaralamış, maktul yere düşüp kafasını asfalta çarpmış, künt kafa travmasına bağlı olarak ölmüştür. Eylemle ölüm arasında illiyet bağı raporlara göre vardır. TCK 23. maddesi dikkate alındığında, sanığın eylemi TCK 85/1. maddesinde belirtilen taksirle ölüme sebep olmak suçudur. Bölge Adliye Mahkemesinin kararı doğru olduğundan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ve Yargıtay İçtihatlarına göre "Onanması" gerektiği düşüncesindeyim.