Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4847 Esas 2012/6366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4847
Karar No: 2012/6366
Karar Tarihi: 02.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4847 Esas 2012/6366 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4847 E.  ,  2012/6366 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının birikmiş aidat borcunun tahsili için başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre, takip tarihi itibariyle davalının davacı kooperatife 1.311,00 TL aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile takibe vaki itirazın iptaline ve davacı lehine asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı temyiz etmiştir.
    1)Dava, birikmiş aidat borcunun tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece kararının gerekçe bölümünde, kabul edilmesi gereken alacak tutarının 1.311,00 TL olduğu belirtilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne yönelik anlatımlar içermesine rağmen, gerekçenin son satırında, bu anlatımlarla çelişecek şekilde "davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş" ibaresine yer verilmiş, hüküm fıkrasında ise kısa karara uygun olarak davanın kabulüne karar verilmiş olup, bu haliyle kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmış ve 15.07.2010 tarihli duruşmada davacı tarafça bir kısım talepten feragat edildiği hususu da gözardı edilerek talebi aşacak şekilde hüküm kurulmuştur.
    Kararın nasıl yazılacağı 6100 sayılı HMK"nın 298. maddesinde (karar tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389 maddelerinde) hükme bağlanmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi uyarınca "gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olmaz." Kararın hüküm fıkrası ile ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
    6100 sayılı HMK"nın 26. maddesi ise (karar tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"nın 74. maddesi) "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez." hükmünü içerir.
    Mahkemece, gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması ve talepten fazlaya hükmedilmesi suretiyle HMK"nın 298/2 ve 26/1. madde hükümlerine aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    2)Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara