Esas No: 2021/607
Karar No: 2022/3246
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/607 Esas 2022/3246 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/607 E. , 2022/3246 K.Özet:
Davacı, ...’a ait eserlerin mali ve manevi haklarının kendisine devredildiği sözleşmeye dayanarak, davalının ihtara rağmen eserleri basmaya devam ettiğini öne sürerek tecavüzün men'ini, yayının durdurulmasını, tüm baskıların toplatılmasını ve imhasını, 20.000 TL tazminat talep etti. İslah dilekçesiyle tazminat talebi 356.135,52 TL'ye çıkarıldı. Davalı, davacının hak devri yapılan ...'ın mirasını reddettiğini, sözleşmenin geçersiz olduğunu savundu. Mahkeme, davalının mirasın reddine dair irade beyanı onaylandığı için davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verdi. Davacı vekili temyiz etti ancak temyiz itirazları reddedildi ve mahkeme kararı onandı. Kanun maddeleri: FSEK 54. madde, HMK 378. madde, TMK 501. madde, FSEK 79. madde ve FSEK 68. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.11.2020 tarih ve 2019/437 E. - 2020/349 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ...'nın varisiyle yapılan sözleşme ile ...'ya ait eserlerin mali ve manevi haklarının davacıya devredildiğini, davalının ise ihtara rağmen ...'nın eserlerini basmaya devam ettiğini ileri sürerek; tecavüzün men'ini, davalı tarafından basılan kitapların FSEK 79. maddesi uyarınca yayınının durdurulmasını, basılan tüm baskıların toplatılmasını ve imhasını, FSEK 68. maddesi uyarınca, talep edilebilecek bedelin ve uğranılan zararın üç katı fazlasının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'sinin, eserlerin piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle tazminat talebini 356.135,52 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacı yana hak devrinde bulunan ...'nın ...'nın mirasını reddettiğini, ayrıca ...'nın ...'nın tek mirasçısı olmadığını, Meziyet Safa'nın da ...'nın mirasçısı olduğunu, veraset ilamının iptali için dava açtığını, ... ile davacının yaptığı sözleşmenin geçersiz olduğunu, müvekkilinin ...'nın mirasçıları ile yapmış olduğu sözleşmeler kapsamında kitapları yayınladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı şirkete 10.08.2004 tarihli sözleşme ile mali haklarını devreden dava dışı ...’nın mirasçılığına ilişkin İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.12.2008 tarihli veraset ilamının iptali için adı geçen hasım gösterilerek açılan davanın, İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1375 E. ve 2011/288 K. sayılı kararı ile reddedildiği, bu davanın davacısı Ötüken Neşriyat A.Ş. tarafından ...’nın mirası reddettiğine dair elde ettiği yeni belgeye dayalı olarak aynı mahkemeden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, davalı ... aleyhine yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, Mahkemenin 2015/1342 E. 2016/195 K. ve 08.03.2016 tarihli kararı ile davalı ...’nın, amcası ...’nın mirasını reddetmesi nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybettiğinden mirasçılık belgesinin iptaline, murisin mirasının tamamının TMK 501. maddesi gereğince hazineye aidiyetine karar verildiğinin anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK’nin 378. maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinin incelenmesinde ilk kararı veren mahkemenin görevli olduğu, bu mahkeme tarafından verilen karar, taraf olan ...’ya da tebliğ olunmak suretiyle kesinleştiği, Mahkemece belirlenen bu husus itibariyle, davalı ...’nın mirasın reddine dair irade beyanının İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesince onaylanmak suretiyle de adı geçenin mirasçılık sıfatını yitirdiğinden, 5846 sayılı FSEK 54. maddesi uyarınca, salahiyetli olmayan kimseden hak devralan davacı şirketin, iyi niyetli olsa dahi himaye görmesi mümkün olmadığından davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.