Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5296 Esas 2012/6335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5296
Karar No: 2012/6335
Karar Tarihi: 01.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5296 Esas 2012/6335 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5296 E.  ,  2012/6335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin, davalı kooperatife ait mesken ve işyerlerini, bedellerini peşin ve nakit ödeyerek yönetim kurulu kararlarıyla satın aldıklarını, yönetim kurulu kararına göre davacıların kooperatife aidat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, sadece altyapı ve çevre düzenleme bedeli ödeme yükümlülüklerinin olduğunu ve buna ilişkin ödemelerini yerine getirdiklerini, buna rağmen davalı kooperatifin 16.02.2008 tarihli genel kurul toplantısında, 7. madde ile müvekkillerine aidat ödeme yükümlülüğü getirildiğini, ayrıca gündemin 6. maddesiyle kapıcı daireleri ile ilgili davaların bitmesi halinde her bir ortak için iki defaya mahsus olmak üzere 1.750,00 TL toplanmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu bedellerden de müvekkillerinin sorumlu olmadığını ileri sürerek, 16.02.2008 tarihli genel kurulun 6. ve 7. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 10.12.2011 tarih ve 2009/9281 Esas, 2011/1425 Karar sayılı ilamı ile, davacıların üyeliğe alınış şeklini onaylayan 13.01.2001 ve 02.02.2002 tarihli genel kurullar ve buna bağlı olarak alınan yönetim kurulu kararları olduğu,bu itibarla anılan kararlar birlikte değerlendirilmek suretiyle davacıların kooperatif karşısındaki durumları tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak bozulması üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacıların, şartlı üye oldukları, kapıcı dairesi için ödenecek tazminat ve aidatların, çevre düzenlemesi, altyapı ve genel yönetim giderleri kapsamında bulunmadığı, davacıların bu bedellerden sorumlu olmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile genel kurulun 6. ve 7. maddelerinin iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin 6 no"lu gündem maddesi ile ilgili temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davalı vekilinin 7 nolu gündem maddesine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 7 nolu gündem maddesi ile karar altına alınan 125,00 TL aidat bedelinin genel gider olduğu mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda, hesap tabloları düzenlenerek ve bilanço harcama kalemleri ayrıntılı şekilde gösterilerek denetime elverişli şekilde ortaya konmuştur. Esasen dosya içerisinde bulunan 21.04.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile de genel kurulda kararlaştırılan anılan aidatın genel gider niteliğinde olduğu benimsenerek genel gider kalemi olarak tahsil yapılması kararlaştırılmıştır. 1086 sayılı HUMK’nun 286. ve 6100 sayılı HMK’nun 282. maddesinde belirtilen bilirkişinin rey ve mütalaasının hakimi bağlamayacağı hükmü, hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği, bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor (HUMK 283. HMK 281. md.) alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, hakimin bir kez bilirkişi incelemesine karar verdikten sonra, bundan dönülerek uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez. Kaldı ki, somut uyuşmazlığın çözümünde bilirkişinin görüşüne başvurulması da zorunludur. Bu durumda mahkemece, bilirkişi incelemesinin yeterli görülmemesi halinde tarafların bilirkişi raporuna varsa itirazları da değerlendirilerek ek rapor alınması ya da yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Mahkemece, ek rapora itibar edilerek, 7nci maddeye ilişkin iptal isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporu alınması gerekli görülüp, bilirkişi raporu alındıktan sonra bilirkişi raporundan 125,00 TL" nin hangi yönetim gideri ya da alt yapı hizmetleri için toplandığının açıkça tespit edilemediği gerekçesiyle bilirkişi görüşünden ayrılarak istenen tutarın genel gider niteliğinde olmadığı sonucuna varılıp bu madde ile ilgili iptal kararı verilmesi, anılan usuli hükümlere de aykırı düştüğünden, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin 6 no"lu gündem maddesi ile ilgili temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara