Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9121 Esas 2022/17594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9121
Karar No: 2022/17594
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9121 Esas 2022/17594 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın mühür bozma suçundan mahkum edilmesinin yasaya aykırı olduğu ve kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu ve özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verilmediği için, sanığın suç işlemediği açıklanmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendindeki “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmesi nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi
- TCK'nin 203. maddesi
- 4046 sayılı Kanun
- 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
- 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2019/9121 E.  ,  2022/17594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    ...


    5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 11.06.2013 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 20.05.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    1)Suça konu mühürleme tutanaklarını düzenleyen ... Dağıtım AŞ'nin, 29.08.2012 olan mühürleme tarihinden önce 30.09.2010 tarihinde özelleştirildiği anlaşılmakla; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.03.2016 tarihli 2015/21-1121 Esas ve 2016/111 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, özelleştirme uygulamaları hakkındaki 4046 sayılı Kanun, 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile başkaca herhangi bir özel kanunda, özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nin 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre katılan kurumun özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine hükmedilmesi yasaya aykırı,
    Kabule göre de;
    Sanığa isnat edilen mühür bozma suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş/Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara