Esas No: 2019/35023
Karar No: 2021/4018
Karar Tarihi: 31.03.2021
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35023 Esas 2021/4018 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."nın, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 16/1. maddesi uyarınca 3.540,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2008 tarihli ve 2007/647 esas, 2008/752 sayılı kararını müteakip, 03/02/2012 tarihli ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5. maddesinin değiştirilmiş olması nedeniyle yapılan uyarlama sonrasında kabahatli ..."nın 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına dair Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2012 tarihli ve 2007/647 esas, 2008/752 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/06/2012 tarihli ve 2012/692 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 04.09.2019 gün ve 2018- 9590 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.12.2019 gün ve KYB. 2019/122200 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6273 sayılı Kanun ile değişik 5/1. maddesi uyarınca, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilebileceği, ancak dosya kapsamına göre, kabahatlinin, çek hesabı sahibi Afeks Uluslarası Ticari Fuarları A. Ş."ni temsile yetkili kişi olduğu nazara alındığında, kabahatli hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şirket temsilcisi olarak suça konu çeki şirket adına düzenleyen ve kendi adına çek hesabı olmayan sanık hakkında, ilk derece mahkemesince kurulan hükümde; 3167 sayılı Kanun"un 16. maddesi gereğince çek bedeli kadar adli para cezasına mahkumiyet ve sanığın takdiren 1 yıl süreyle bankalarda çek hesabı açmasının yasaklanmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği ancak sonradan 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla eylemin suç olmaktan çıkarılması ve kabahate dönüştürülmesi nedeniyle, Kanun"un geçici maddesi gereği mahkemece bu kez Kanun gereği verilen kararla; sanığın 6273 sayılı Kanun"un geçici 3/7-b maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına (süresiz olarak) karar verildiği, karara karşı sanık müdafiince yapılan itirazın Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği görülmüştür.
03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yapılan değişiklikle; sanığın çek hesabında yeterli karşılığı bulundurmamak suretiyle "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek" yönündeki eyleminin suç olmaktan çıkarılarak kabahate dönüştüğü, dolayısıyla 03.02.2012 tarihinden itibaren bu kabahat karşılığında sadece idari yaptırım kararı uygulanacağı, buna göre sadece "çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişiler hakkında" idari tedbir mahiyetinde "çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklama kararı" verileceği düzenleme altına alınmıştır.
Kanun yararına bozmaya konu edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan 6273 sayılı Kanunla değişik 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesine aykırı şekilde, çek hesabı sahibi olmayan sanık hakkında yasaklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle itirazın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinde de hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, yukarıda yazılı nedenle yerinde görüldüğünden kanun yararına bozma talebinin kabulüyle, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/06/2012 tarihli ve 2012/692 değişik iş sayılı kararının CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre;
Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2012 tarihli ve 2007/647 esas, 2008/752 karar sayılı kararının HÜKÜM kısmının 3. ve 4. Numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerine;
"Sanığın üzerine atılı 3167 sayılı Kanun"un 16. maddesine aykırılık eylemi nedeniyle hakkında açılan kamu davasının yargılaması sırasında; sanığın üzerine atılı eylemin, suç tarihinden (15.01.2007) sonra (20.12.2009 tarihinde) yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesinde yine suç olarak düzenlenmesi, ancak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla eylemin kabahate dönüştürülmesi ve kabahat karşılığında sadece "çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişiler hakkında" idari tedbir mahiyetinde "çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklama kararı" verileceğinin hüküm altına alınması karşısında;
Sanığın üzerine atılı karşılıksız çek düzenleme eylemi nedeniyle 3167 sayılı Kanun"un 16. maddesi kapsamında açılan kamu davasında; sanığın üzerine atılı eylemin suç olmaktan çıkması nedeniyle CMK"nin 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE,..."
Şeklindeki paragraf yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün geri kalan kısımlarının aynen korunmasına ve bu şekilde infazına 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.