Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5074 Esas 2012/6269 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5074
Karar No: 2012/6269
Karar Tarihi: 30.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5074 Esas 2012/6269 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5074 E.  ,  2012/6269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının 2004 yılında kooperatif üyesi olduğunu, 2008 yılında kooperatif yönetimine hissesini satabileceğini bildirdiğini, bunun üzerine yönetim tarafından hisseyi satın almak isteyenlerin bulunduğu belirtilerek davacıdan yazılı olarak istifa etmesinin istendiğini, davacının istifasını takip eden genel kurulda villanın 80.000,00 TL bedelle satılmasına karar verildiğini ancak davacıya ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 15.000,00 TL"nin, 01.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle de 22.295,97 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 15.11.2008 tarihinde istifa ettiğini, 2009 yılında yapılan genel kurulda kabul edilen bilançoya göre alacağını isteyebileceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kooperatife 24,750,00 TL ödeme yaptığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca son yıla ait genel giderlere ilişkin davacıya isabet eden pay düşüldükten sonra 23.704,75 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nun 297/1-c maddesinde hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Aynı Kanun"un 298. maddesinde gerekçeli kararın kapsamı ve yazım şekli düzenlenmiştir. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 22.295,97 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de kararın gerekçe kısmında, “ bu miktarın yasal faiziyle tahsiline yönelik olarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir” ifadesine yer verilerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde 6100 sayılı HMK"nun 297. ve 298. maddeleri hükümlerine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara