Esas No: 2022/7816
Karar No: 2022/7028
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7816 Esas 2022/7028 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/7816 E. , 2022/7028 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1-a, 86/3-a, 87/3 ve 29. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve bir yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.12.2008 tarihli ve 2007/86 Esas, 2008/368 Karar sayılı kararının 11.06.2012 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 21.08.2012 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesini müteakip, hükümlünün vasisi tarafından 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre cezai ehliyetinin olup olmadığı hususunda rapor aldırılması için için yargılamanın yenilenmesi ve ilamın infazının durdurulması talebinde bulunulması üzerine, infazın durdurulmasına ve sanığın cezai ehliyeti hususunda rapor aldırılmasına ilişkin ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.10.2019 tarihli ve 2007/86 Esas, 2008/368 Karar sayılı ek kararını takiben, mahkemesince sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilerek suç tarihinde anılan Kanun'un 32. maddesi kapsamında rapor aldırılması için ... Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını müteakip, sanık hakkında yapılan tüm işlemlere rağmen sanığa ulaşılamadığı ve hakkında rapor aldırılamadığı, ancak sanığın vasisi tarafından sunulan Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin 23.11.2015 tarihli raporunda sanığın ceza sorumluluğunun tam olduğunun belirtildiğinden bahisle, erteli cezanın aynen infazına ilişkin ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.08.2021 tarihli ve 2007/86 Esas, 2008/368 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.08.2021 tarihli ve 2021/715 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.06.2022 tarihli ve 2021/20973 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2022 tarihli ve 2022/83917 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre her ne kadar, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.08.2021 tarihli ek kararı ile sanığın 21.08.2012 tarihinde işlediği başka bir suç nedeniyle (... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/264 Esas sayılı dosyası) cezai sorumluluğunun tam olduğunun tespit edilmesi sebebiyle sanık hakkındaki erteli cezanın aynen infazına karar verilmiş ise de;
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin 23.11.2015 tarihli raporunda belirtildiği üzere, sanık hakkında Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Hastanesince düzenlenen 10.09.2004 tarihli ve 81935 sayılı raporda "kronik psikotik bozukluk tanısı" nedeniyle sanığın TSK'de görev yapamayacağının belirtildiği, yine sanığın 05.05.2007 tarihinde işlediği başkaca suçlar nedeniyle yargılandığı ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/109 Esas sayılı dosyada Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 25.12.2009 tarihli ve 4831 sayılı raporda, sanıkta sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan şizofreni denilen akıl hastalığının saptandığı ve anılan dosyada 05/05/2007 tarihinde işlenen suça ilişkin sanığın cezai sorumluluğunun olmadığına ilişkin kanaat belirtildiği,
Ayrıca aynı sanığın başka bir kasten yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/777 Esas, 2011/711 Karar sayılı dosyasında, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin mercii kararına karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 18.12.2013 tarihli ve 2013/30944 Esas, 2013/47112 karar sayılı bozma ilamında yer alan, "Sanık ... hakkında suç tarihinden önce Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulunun 25.12.2009 tarihli ve 4831 sayılı raporu ile sanıkta şizofreni akıl hastalığının saptandığının bildirilmiş olması karşısında, sanığın suçu işlediği tarihte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğini kaldıracak surette akıl hastalığına düçar olup olmadığı hususunun araştırılmasının sanık lehine bir durum meydana getirebileceği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle,..." şeklindeki gerekçe ile bozma kararı verildiği,
Bununla birlikte, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21.12.2020 tarihli ve 2020/24371 Esas, 2020/19540 Karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2008 tarihli ve kararının 11.06.2012 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın "kronik psikotik bozukluk tanısı" nedeniyle TSK'de görev yapamayacağına ilişkin Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Hastanesince düzenlenen 10.09.2004 tarihli ve 81935 sayılı rapor ile yine sanıkta şizofreni denilen akıl hastalığının saptandığına ve 05.05.2007 tarihinde işlemiş olduğu başka bir suça ilişkin sanığın cezai sorumluluğunun olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 25/12/2009 tarihli ve 4831 sayılı raporun yargılamanın yenilenmesi talebiyle dosyaya ibraz edildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
İncelenen dosyada; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin 23.11.2015 tarihli raporunda belirtilen sanık hakkında Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Hastanesince düzenlenen 10.09.2004 tarihli ve 81935 sayılı raporda "kronik psikotik bozukluk tanısı" nedeniyle sanığın TSK'de görev yapamayacağının belirtilmiştir.
Sanık hakkında incelenen dosyadaki suç tarihinden önce 05.05.2007 tarihinde işlediği başka bir suç nedeniyle yargılandığı ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/109 Esas sayılı yargılama dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulunun 25.12.2009 tarihli ve 4831 sayılı raporu ile sanıkta şizofreni akıl hastalığının saptandığının bildirilmiş olması karşısında, sanığın suçu işlediği tarihte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğini kaldıracak surette akıl hastalığına düçar olup olmadığı hususunun araştırılmasının sanık lehine bir durum meydana getirebileceği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.08.2021 tarihli ve 2021/715 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.