Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3621 Esas 2012/6175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3621
Karar No: 2012/6175
Karar Tarihi: 19.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3621 Esas 2012/6175 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3621 E.  ,  2012/6175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması - iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca DKV kartlarının kullanımına ilişkin olarak düzenlenen faturaların ve akabinde lehlerine verilen taahhüt uyarınca borcun ödenmediğini, bunun üzerine yaptıkları iflas yolu ile takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın kaldırılmasına ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili esasa ilişkin cevap vermemiş, son oturumda davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının takip tarihi itibarı ile alacağının 15.000,- Euro olduğu, ancak takipten hemen sonra davalı şirketin 04.05.2011 tarihinde 5.000,- Euro, 06.05.2011 tarihinde 7.000,- Euro ve 25.05.2011 tarihinde de 3.000,- Euro olmak üzere tüm borcu ödediği, böylece dava tarihi olan 22.07.2011 tarihine kadar hiçbir borcunun bulunmadığı; davacı tarafın bilirkişi raporundaki tespite herhangi bir itiraz etmediği, yapılan ödemelerin kime yapıldığı ve neye istinaden yapıldığının belirlenmesi gerektiğini iddia ettiği, oysa bu ödemenin başka bir borç için olduğunu ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu, ancak davacının böyle bir ispat faaliyetine girişmediği, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi nedeniyle davalı lehine kazanılmış hak doğduğu ve raporun bu nedenle kabul edildiği, dava tarihinden önce tüm borç ödenmiş olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davalı yan takibe itirazında borcunun olmadığını bildirmiş, yaptırılan bilirkişi incelemesinde takip tarihi itibariyle takip tutarı kadar borçlu olduğu fakat sonrasında bu borcu ödediği, davalının defterlerine dayalı olarak rapora bağlanmıştır. Davacı vekili takip ile dava arasındaki dönemde borcun ödendiği yönünde değerlendirme içeren rapora yönelik itirazlarını ileri sürmüşse de mahkemece bu beyanların itiraz olarak kabul edilmediği, raporun davacı yanca kabul edilmekle davalı lehine usulî müktesep hak oluştuğu yönündeki gerekçe ile ödemenin maksadı konusundaki ispat yükünün davacıda olduğundan bahisle red kararı verilmiştir.
    Ödeme savunması kural olarak, kesin delillerle ispatlanabilir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda, davalının defterlerine dayanılmış, ödemeye ilişkin defter kayıtlarının müstenidatı sayılabilecek nitelikte ve davacı yandan sadır olmuş bir belgeye ya da bu sonucu doğurabilecek havale, temlik vs. işlemden söz edilmemiştir. Davacı da delil listesinde münhasıran davalı defterlerine dayanmamış ve içeriğini kabul edeceğini bildirmemiştir. Davacının rapora yönelik beyanının da rapor içeriğini kabul ettiği şeklinde yorumlanması doğru olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, defterlerine tek yanlı olarak ödeme kaydeden davalıdan, ödemeye ilişkin belgelerinin istenmesi ve bu çerçevede konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınması suretiyle uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara