Esas No: 2021/12960
Karar No: 2022/18416
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12960 Esas 2022/18416 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/12960 E. , 2022/18416 K.Özet:
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçu işlemiş oldukları ve içtihat metninde bu suçun delillerle tartışıldığı belirtiliyor. Ancak, suçun işlenmesi sırasında sahte senetlerin kullanıldığı ve bunların bankada kabul edilmemesiyle zararın giderilemediği beyan ediliyor. Sanıkların bu konuda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları için gerekli işlemlerin yapılmadığı vurgulanıyor. Kararda 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin bozulacağı belirtiliyor.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 168/4. maddesi: \"Sanık hakkında, kamu davası açılmadan veya davacı suç duyurusunda bulunmadan önce, işlediği suçun etkisini gidermeye yönelik bir tutum sergilemesi ve işleme konu olayın failleri hakkında bilgiler vererek dolaylı yoldan suçun aydınlatılması veya işlenmesine yardımcı olan diğer kişilerin yakalanması veya varlıklarının ortaya çıkarılması konusunda işbirliği yapması halinde, verilecek hapis cezası alt sınırdan yarı yarıya indirilebilir.\"
- 5320 sayılı Kanun: \"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 4 Temmuz 2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunla kabul ettiği, 1 Temmuz 2005 tarihli ve 5397 sayılı Kanunun birinci maddesinin ikinci fıkrasıyla yürürlükten kaldırılan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun bazı maddelerinin yeniden düzenlenerek kabul edilmesine ilişkin Kanun.\"
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi: \"Karar veya hükümlerin bozulacağı haller. Yargılama ve karar hükümlerinin kanunda gösterilen şekilde işlememiş olması veya bozuk işlemiş olması veya kanun hükümlerinin açıkça ihlali sonucunda hüküm ifade etmediği anlaşıldığı takdirde, durum gerekçeli kararın dayandığı belgeler ve kanuni şartlarla birlikte gösterilerek, Yargıtay tarafından karar veya hükümler bozulur.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
...
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Suça konu sahte senetlerin sonradan kullandırılan 7.500 TL tutarındaki kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla 13.05.2011 tarihinde bankaya verildiğinin iddia ve kabul olunması, bankanın ödeme planlarını kabul etmemesi nedeniyle zararın giderilemediğine ilişkin beyanların ise 10.01.2010 tarihinde imzalanan kredi genel sözleşmesindeki 500.000 TL’lik tutara ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; haksız menfaat miktarı olan 7.500 TL’yi ödeyip ödemeyecekleri konusunda sanıkların beyanlarına başvurularak, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmalarına imkân tanınması, kısmi ödeme yapılması halinde sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermeyeceklerinin katılan bankadan sorulmasından sonra, sanıklar hakkında TCK’nin 168/4. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.