Esas No: 2021/16871
Karar No: 2022/18334
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/16871 Esas 2022/18334 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/16871 E. , 2022/18334 K.Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanıkların bilişim sistemleri ve sahte kimlik belgeleri kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçu işledikleri tespit edilmiştir. Ancak, mahkeme bazı hatalı kararlar vermiştir. Örneğin, suç vasfında hata yapılarak sanıkların basit dolandırıcılık suçundan mahkum edilmesi yasaya aykırıdır. Ayrıca, sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kararda, söz konusu olan kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 157/1 (basit dolandırıcılık), TCK 39 (suçun niteliği), CMK 225 (ek savunma hakkı), CMK 253-254 (uzlaştırma), CMK 321 (hükümlerin bozulması).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
...
...
...
A-Sanık ... hakkında “Özel belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde:
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında “Nitelikli dolandırıcılık,dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ...’in temyizi ile sanık ... hakkında “Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik” suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafiinin temyizinin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ... ve sanık ... müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Sanıkların katılanlar ... ve ...’e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede, sanıkların sahte kimlik veya sürücü belgesi ibraz etmek suretiyle vatandaşlardan farklı zamanlarda kiraladıkları ...,... plaka sayılı araçları www.sahibinden.com isimli internet sitesi üzerinden verdikleri ilanlarla satışa çakarttıkları daha sonra katılanlar ... ve ... ile ayrı ayrı görüşerek araç bedellerini aldıktan sonra ortadan kayboldukları iddia ve kabul olunan olayda; sanıkların katılanlar ile internete verilen ilandan sonra yüz yüze görüşmeleri ve menfaat temininin bu yüz yüze görüşme ile gerçekleşmesi sebebi ile bilişim sisteminin sağladığı kolaylığın ortadan kalktığı bu haliyle sanıkların eyleminin her bir katılana yönelik ayrı ayrı (hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamına alınan) TCK 157. maddesindeki basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek suç vasfında hataya düşülmek sureti ile nitelikli dolandırıcılık suçundan hükümler kurulması yasaya aykırı,
2-Sanık ...’in katılan ...’ya yönelik dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekliliği,
3-Sanık ...’e isnat edilen “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş,
4-Sanık ... hakkında, özel belgede sahtecilik suçundan açılmış bir kamu davası bulunmamasına rağmen, CMK 225.maddesine aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmak suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı,
5-Sanık ...'ın tekerrüre esas alınan İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/133 Esas ve 2009/233 Karar sayılı ilamına konu TCK'nin 157/1. maddesindeki dolandırıcılık suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla, bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.