Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8207 Esas 2016/4760 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8207
Karar No: 2016/4760
Karar Tarihi: 26.05.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8207 Esas 2016/4760 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik suçuyla mahkum edilmiştir. Mahkeme, suçun işleniş biçimini, kullanılan araçları, zaman ve yerini, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kusurunun ağırlığını ve failin amaç ve saikini dikkate alarak, kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirlemelidir. Bu takdirin denetlenebilir olduğu ve hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle, sanık hakkında fazla ceza tayini yapılan durum desteği ile mahkeme kararı BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi, 3/1. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 321. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/8207 E.  ,  2016/4760 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1- 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasa"nın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca, hükümde bu takdirin denetimine olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Bu anlamda; yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı, bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerin somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe, yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemez.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık hakkında temel ceza tayin edilirken gösterilen ""suçun konusunun önem ve değeri,sanığın önce sahte il muhaberesi düzenletip sonrasında sahte ilmuhabere dayalı sahte nüfus cüzdanını düzenletmesi,askerden firar eden sanık hakkında yakalama kararı bulunduğundan bu sahte belgeyi yakalanması öncesinde kullanması nedeniyle fiilin gerçekleştirilmesindeki ustalık ve özen nedeniyle kasta dayalı kusurunun yoğunluğu ile bir başka suçtan yakalamalı olması nedeniyle kendini gizlemek kastıyla hareket etmesi ve gerçek kimliğinin tespitinin çok zor olması nedeniyle oluştaki özellikler ile suç işleme sebep ve saikleri dikkate alınarak"" şeklindeki açıklamanın, TCK"nun 61. maddesinin sanık açısından değerlendirilmesine ilişkin değil de, soyut olarak sahtecilik suçunun işlenmesi nedenlerine dair tespitler içermesi cihetiyle yasal ve yeterli gerekçe sayılamayacağından, sanık hakkında yetersiz gerekçe ile fazla ceza tayini,
    2- Sanığın sahte nüfus cüzdanı talep formu ile nüfus müdürlüğünden aldığı içerik itibariyle sahte nüfus cüzdanını kullanmak eyleminin zincirleme şekilde işlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunun kabul edildiği olayda, TCK"nın. 43/1. Maddesince uygulama yapılırken artırımın yetersiz gerekçe ile ½ oranında yapılmış olması,
    3- T.C. Anayasa Mahkemesi" nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara