Esas No: 2020/8414
Karar No: 2022/3556
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8414 Esas 2022/3556 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8414 E. , 2022/3556 K.Özet:
Mahkeme, davacı vekilinin \"kartel faizi sebebiyle zarara uğrama\" iddiasına ilişkin açtığı belirsiz alacak davasında, davalı bankanın sorumlu tutulamayacağına karar verdi. Mahkeme, kullanılan kredinin ticari nitelikli olduğunu ve tazminat hakkının haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanması gerektiğini ispatlayacak somut bir delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetti. Bölge Adliye Mahkemesi de yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edilen kararın ise usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09.10.2018 tarih ve 2016/1302 E. - 2018/897 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.09.2020 tarih ve 2019/294 E. - 2020/682 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının da içinde bulunduğu 12 adet bankanın 2007-2011 yılları arasındaki bir kısım faaliyetlerinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlal ettikleri gerekçesi ile Rekabet Kurulu tarafından idari para cezasına mahkum edildiğini, müvekkili şirketin davalı bankadan 20/06/2009 tarihinde 532.000,00 TL tutarında ticari kredi kullandığını, kartel faizi sebebiyle zarara uğradığını, söz konusu fiil olmasaydı kredi maliyeti daha ucuz seviyelerde olabilecekken, hukuka aykırı işlem neticesinde maliyetin yükseldiğini ileri sürerek, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası olarak kabulüne, davalı bankanın kartel faizi uygulamak suretiyle müvekkili şirkete vermiş olduğu zararın 3 katı oranında tazminatın şimdilik 2.500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Rekabet Kurulu kararının iptali için müvekkili banka tarafından açılan davanın karar düzeltme aşamasında olduğundan, söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının Rekabet Kurulu kararına bağlı bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankadan kullanılan kredinin 08/03/2013 tarihli Rekabet Kurulu kararında bankaların uyumlu eylem içinde oldukları tespit edilen bireysel kredi değil, ticari nitelikli kredi olduğu, tazminat hakkının ve zararın tazmininin haksız fiil sorumluğundan kaynaklandığı, buna ilişkin somut bir delil bulunmadığı, davacı şirketin 03/06/2009 tarihinde kullandığı taksitli ticari kredi için davalı bankadan talep edebileceği bir alacağının bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.