Esas No: 2012/3712
Karar No: 2012/6041
Karar Tarihi: 16.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3712 Esas 2012/6041 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen ve karşılıklı alacak, tapu iptali tescil, tazminat ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne, birleşen davalarının reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili Av. ... ile kooperatif üyes... ve davacı-karşı davalılar vekili Av. ... ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve kooperatif üyesi..."ün sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili asıl ve birleşen davada, müvekkilleri arsa malikleri ile davalı kooperatif arasında 1999 yılında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca müvekkillerine isabet eden dairelerin sözleşme tarihinden itibaren 40 ayda tesliminin kararlaştırıldığını, davacılara isabet eden 36 dairenin 01.01.2003 tarihinde teslim edilmesi gerekmesine rağmen halen teslim edilmediğini, sözleşme uyarınca yüklenicinin kira tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, asıl davada şimdilik 10.000,00 TL, birleşen davada 10.000,00 TL kira tazminatının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yüklenici tarafından açılan birleşen davaların reddini istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/468 Esas ve 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/701 Esas sayılı dosyalarında davacı kooperatif vekili, müvekkilinin sözleşme uyarınca daireleri tamamlayarak teslim alması için arsa maliklerine ihtarname keşide edilmesine rağmen konutların teslim alınmadığını, arsa maliklerince yaptırılan tespitte konutlardaki eksikliklerin 10 günde giderilebilecek nitelikte olduğunu, belirtilen eksikliklerin konutlarda oturulmasına engel olmadığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca payına isabet eden taşınmazların tapusunu isteme hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin sözleşmede belirlenenden daha kaliteli malzeme kullanarak arsa maliklerinin dairelerini imal ettiğini, arsa maliklerini sözleşme konusu 2068 ada, 2 parselin bir kısmını
22.800 TL bedelle sattığını bu miktarın da kooperatife verilmesi gerektiğini, ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL"nin faiziyle birlikte tahsilini, ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan 2068 ada 2 parsel, 2069 ada 1 parsel, 2070ada 2 ve 4 parsel, 2071 ada 1parsel ve 2072 ada 1 ve 2 parsellerin tapularını iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, arsa maliklerince açılan asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen 01.09.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat süresinin sözleşme tarihinden itibaren 40 ay olduğu ve anlaşma tarihinden itibaren 6 ay içinde inşaat ruhsatı alınarak inşaata başlanacağının ve arsa maliklerini dairelerinin bu süre içinde iskan ruhsatı alınarak teslim edileceğinin aksi halde her bir daire için günün koşullarına göre kira ödeneceğinin kararlaştırıldığı, arsa maliklerinin sözleşme uyarınca 32 daire verileceği, anılan dairelerde 6.665,00 TL eksik ve ayıplı iş bulunduğu, yüklenicinin yapı kullanım izin belgesi almaması nedeniyle arsa maliklerinin daireleri kabulden kaçınabileceği, arsa maliki davacılardan ..., ..., ..., ...’un 16.05.2005 tarihli ihtarla paylarına isabet eden daireleri bir yıl içinde teslim etmesini yükleniciden isteyerek atıfet mehili verdikleri, ihtarın 23.05.2005 tarihinde tebliğ edildiği, arsa maliklerinin dava dışı alt yüklenici ile davalı yüklenici kooperatif arasındaki 29.06.2002 tarihli sözleşme gereğince teslim tarihi olan 29.06.2005 tarihinden sonra gecikme tazminatını talep edebilecekleri, birleşen davadaki yüklenici kooperatifin sözleşme dışında yaptığı lüks imalat bedelini talep edebilmesi teslim olgusuna bağlı olduğu ve dairelerin arsa maliklerine teslimine kadar bu miktarı talep edemeyeceği, sözleşme uyarınca yüklenici kooperatifin bağımsız bölümleri ruhsat ve projesine uygun şekilde yaparak teslim etmesi halinde hakedebileceği, yüklenicinin yaptığı imalatlarda eksiklik bulunduğu, eksikliklerin giderilerek yapı kullanım izin belgesi alınması için süre verilmesine rağmen eksikliklerin giderilmediği ve yüklenicinin edimini yerine getirmediği gerekçesiyle arsa maliklerinin asıl ve birleşen davalarının kabulü ile taleple bağlı kalınarak asıl davada 10.000,00 TL gecikme tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, birleşen davada 10.000,00 TL gecikme tazminatının 07.07.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline, yüklenici kooperatifin birleşen davalarının reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı kooperatif vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kala diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Arsa maliklerinin asıl ve birleşen davası kira tazminatının tahsili, yüklenici kooperatifin birleşen davaları ise, yüklenicinin yaptığı fazla imalat bedelinin tahsili ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davaya ilişkin hükümde gecikme tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş olup, hüküm fıkrasında gecikme faizinin hangi tarihten başlatılacağı belirtilmediğinden hüküm fıkrası infazı kabil değildir. Mahkemece, kira tazminatı alacağının 21.06.2006 tarihli ihtarın tebliğ tarihine 7 gün eklenerek bulunacak tarihten işleyecek faiziyle birlikte hüküm altına alınması gerekirken infazı kabil olmayacak şekilde temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Diğer yandan, arsa maliki davacıların birleşen davalarında da gecikme tazminatına birleşen dava tarihi yerine asıl dava tarihi olan 07.07.2006 tarihinden itibaren
faiz uygulanması doğru görülmediğinden kararın asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı kooperatif yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı, birleşen davalarda davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 2006/279 Esas sayılı dosyaya ilişkin kararın 1 nolu bendinde geçen “.. temerrüt tarihinden…” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “… 21.06.2006 tarihli ihtarın tebliğ tarihine 7 gün eklenerek bulunacak tarihten ...” ibaresinin, 2010/67 Esas sayılı birleşen dava dosyası ile ilgili hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde geçen “… 07.07.2006.. “ ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “… 10.02.2010… “ ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalılardan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.