Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7092 Esas 2022/3586 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7092
Karar No: 2022/3586
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7092 Esas 2022/3586 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafından istinaf edilen davada, dava konusu bononun ahlaka ve adaba aykırı bir amaç için verildiğinin tespitiyle davalının kötü niyetli olduğu ve kötü niyet tazminatı ödemesine karar verildi. Davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onandı. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 27/1. maddesi uyarınca ahlaka ve adaba aykırı durumlarda verilen bononun geçersiz olduğu belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7092 E.  ,  2022/3586 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.06.2019 tarih ve 2018/303 E. - 2019/594 K. sayılı kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 29.06.2020 tarih ve 2020/38 E. - 2020/722 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalının bir süre birlikte yaşadığını, davalının bu ilişkiyi eşine söylemekle tehdit ederek 80.000,00TL'lik bono aldığını, takibe konu bononun bir borç karşılığında verilmediğini, bononun boş olarak tanzim edildiğini, arka tarafına “ben öldükten sonra geçerli” yazıldığını, düzenleme amacı ahlaka ve adaba aykırı bulunan bedelsizliğinin sabit olduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davacının müvekkiline evlenme vaadi ile gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları dönemde verildiğini, gayri ahlakı bir amacın sağlanması için verilmediğini, senet metninin müvekkili tarafından talil edilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu bononun davacı ile davalı arasında evlilik dışı ilişki sırasında verildiği, davacının dava ve bono tanzim tarihinde başka birisiyle resmi nikahının bulunduğu, evli bir kişinin başkasıyla ilişki kurup, karı koca hayatı yaşaması ahlak ve adaba aykırı bir durum olup böyle bir durumun gerçekleşmesini teminen verilen dava konusu bononun da TBK 27 (Eski B.K.19/2 ve 20. maddeleri) hükmü gereğince geçersiz olduğu, davalının da bononun bu amaçla verilmiş olduğunu sözlü ve yazılı olarak ikrar etmiş olduğu, Yargıtay 19. HD'nin 2012/15281- 2013/709 E.-K. sayılı ilamının da bu yönde olduğu, davacının Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2016/4713 Esas sayılı takibe konu 30.08.2014 keşide tarihli 25.12.2014 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli bononun ahlaka ve adaba aykırı bir sonucun elde edilmesini temin amacıyla verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne; takibe konu bono nedeniyle davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu, takibe konu alacağın (80.000,00 TL) % 20'si oranındaki (16.000,00 TL) kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davaya konu bono nakden kaydını içerdiği, bu kayıt karşısında bedelsizlik bakımından açılan menfi tespit davasında da ispat yükünün davacı borçluda olduğu, davalı tarafça ceza yargılaması sırasındaki 15.12.2014 tarihli kollukta alınan beyanında 'evli olduğunu ancak eşinden ayrı yaşadığını, davacı ile olan beraberliği sırasında garantisi olarak 80.000,00 TL bedelli senet verdiğini, arkasına da “ben öldüğüm zaman geçerlidir” ibaresini yazdığını'' esasa cevap dilekçesinde ise '' evlenme vaadi ile gayri resmi bir ilişki yaşandığını, gayri ahlaki bir amaç için verilmediğini'' şeklinde açıklamalarda bulunduğu, bu belirlemeler ışığında dava konusu olan bononun ahlaka ve adaba aykırı bir durumun gerçekleşmesini teminen verildiği, bononun tanzim edildiği sırada davalının ve davacının evli olup, evli bir kişinin yine evli olan bir başkası ile ilişki kurup, karı koca hayatı yaşamasının ahlaka ve adaba aykırı olduğu, ahlaka ve adaba aykırı bir durumun gerçekleşmesini teminen verilen bononun da bu nedenle 6098 sayılı BK'nın 27/1. maddesi uyarınca geçersiz olduğu, davacı ile davalı arasında geçerli bir borç ilişkisinin bulunmadığı, davalının geçersiz ve bedelsiz olduğunu bildiği halde davacı hakkında haksız ve kötü niyetle takip yaptığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüyle; ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın kabulüne, davacının takibe konu 30.08.2014 keşide tarihli, 25.12.2014 vade tarihli, 80.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu ve takibe konu alacağın % 20'si oranındaki (16.000,00 TL) kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.044,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara