Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1382 Esas 2022/3623 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1382
Karar No: 2022/3623
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1382 Esas 2022/3623 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, davacıların murisi olan kişiden alacağı olduğu iddiasıyla tanzim edilen ve davacıların icra takibine konu ettiği bononun gerçek olmadığı, sahte olduğu ve doldurulduğu iddiasını savunmuştur. Asli müdahil ise davacının mirasçısı olarak borçlu olmadığını söylemiştir. Mahkeme, davacıların iddialarını ispat edemediğini ve bononun gerçek olduğunu tespit edilemediğini belirterek davayı reddetmiştir. Davalının tazminat talebini kabul etmek için icra takibi yapılması ve bu icra takibini durdurma veya paranın ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alınması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme, tedbir kararı verildiği halde tazminat talebinin kabul edilmemesi nedeniyle kararın davalı yararına bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: İİK.m.72,II; İİK m.72,III c.2; İİK m.72,IV c.2.
11. Hukuk Dairesi         2021/1382 E.  ,  2022/3623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29.09.2020 tarih ve 2018/99 E. - 2020/151 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının, davacıların murisi ...'den alacağı olduğu iddiasıyla 02.02.2003 tanzim tarihli 02.06.2005 vade tarihli 70.000.000.000.-TL bedelli bono için icra takibi başlattığını, davalı tarafından icra takibine konu edilen bononun tanzim ve vade tarihinin murisin öldüğü 21.02.2006 yılından önce olduğunu, murisin sağlığında yasal süreci başlatmayan davalının kötüniyetli olduğunu, takibe konu bononun sonradan doldurulduğunu, davalı ile murisin herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını belirterek, icra takibine konu bonodan borçlu olmadığının tespiti ile bononun iptali, aksi kanaatte olunması halinde muris terekesi borca batık olduğundan mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılacağını bu nedenle yapılan icra takibinin iptalini, davalı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, bononun mücerret borç ikrarı olduğunu, aksinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini, bono üzerindeki imzanın murise ait olduğunun tespit edildiğini, davacılara zaman zaman ödünç para verdiğini, bononun uzun süre bulunamadığı için takibe konulamadığını savunarak, davanın reddi ve davacılar aleyhine % 40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Asli müdahil; davalıya mirascı sıfatıyla borcu olmadığını, murisin yaptığı inşaattaki katkı bedellerinden kaynaklı mirascılar arasında anlaşmazlık çıkması nedeniyle davalının bonoyu miras payının teminatı olmak üzere baskıyla aldığını, tanzim edildiği tarihte murisin sağlıklı olmadığını belirterek, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların hile ile senet düzenlendiği veya senedin sahte düzenlendiği, açığa imza alındığı, sonra gerçeğe aykırı olarak doldurulduğu hususunu ispat edemediği, davacıların şikayeti üzerine uyuşmazlık konusu senet sebebiyle davalı hakkında şüpheli sıfatıyla başlatılan hazırlık soruşturması sonunda Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2011/2642 sayılı soruşturma dosyası ile takipsizlik kararı verildiği, şikayetçilerin itirazının reddedildiği, senedin bedelsiz olduğu iddiasının ispatlanamadığından, davacılara yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ancak davacılar vekili 04/05/2010 tarih 14. celse duruşmasında yemin deliline başvurmayacaklarını belirttiği, ayrıca kambiyo vasfı bulunan bono niteliğindeki uyuşmazlık konusu senet, belli bir miktar borcu kayıtsız şartsız ödeme vaadini içerdiğinden davalının bu senedi verebilecek ekonomik gücünün bulunmadığı iddiası dinlenemeyeceği, davacıların, mirasın hükmen reddi talepleri yönünden alınan bilirkişi raporuna göre, murisin ölüm tarihi itibarıyla terekesinin borca batık olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davacıların kötü niyetli oldukları ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri ve asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekili ile asli müdahil vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davalının temyiz istemlerinin incelenmesine gelince; menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçluyu tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibini durdurulması (İİK.m.72,II) veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (İİK m.72,III c.2) için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış- infaz edilmiş olması gerekir. (İİK m.72,IV c.2).
    Somut olayda, davacı vekilinin talebi üzerine mahkemece 03.12.2012 tarihinde icra kasasına giren paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı verilmiş ve bu karar uygulanmıştır.
    Bu durumda mahkemece, davalının tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, bu nedenle kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekili ile asli müdahil vekilinin bütün temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, alınmadığı anlaşılan 80,70 TL temyiz ilam harcı ile 397,80 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden asli müdahil ...'den alınmasına, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara