Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3310 Esas 2012/5926 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3310
Karar No: 2012/5926
Karar Tarihi: 11.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3310 Esas 2012/5926 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3310 E.  ,  2012/5926 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte 2001-2002- 2003-2004 yıllarında yönetim kurulu üyeliği yaptığını, bu yıllara ilişkin genel kurul kararlarına göre doğan huzur hakkı alacağının davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek, 10.000 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, genel kurula sunulan raporlarda kendilerinin huzur hakkı almayarak üyelere kazanım sağladıkları beyanında bulunarak hakkından feragat ettiğini, davacı hakkında zimmet suçundan dava açıldığını, 2001 yılında müdürlük görevi yapmadığı halde ödeme yapıldığını. 2001 yılında yönetim kurulu üyesi olmadığı için huzur ücreti alamayacağı, 2002-2003 ve 2004 yıllarında atamış oldukları müdüre müdürlük ücreti ödendiğini, davanın zamanaşımına uğradığı ve istemin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya müdür olarak yapılan ödemelerin huzur hakkı olarak nitelendirilemeyeceği, davacıya yönetim kurulu üyesi seçildiği günden yönetim kurulu üyeliğine son verildiği 22.08.2004 tarihine kadar davalı kooperatiften huzur hakkı ödemesi yapılması gerekirken, buna ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmadığı, dava tarihinde açılan 10.000 TL ile 12.02.2009 ıslah tarihinde davalı tarafından zamanaşımı iddiası bulunduğundan 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak 12.02.2004 ve davacının yönetim kurulu üyeliğine son verilme tarihi olan 22.08.2004 tarihleri arasında aylık 1.200 TL olan meblağ gözönüne alınarak davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL"nin dava tarihinden, 7600 TL"nin ıslah tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm vermeye ve denetime elverişli değildir. Bilirkişi raporunda dosyada 2002- 2003- 2004 yıllarına ilişkin kooperatife ait resmi defterlerin olmadığı, bu nedenle üye aidatı hesabı ve sair hususların incelenip tespitinin mümkün olmadığı bildirilmiştir. Bu durumda; davalı kooperatifin, davacının üyelik aidatlarını ödemediği, huzur hakkı alacağının aidat ödemelerine mahsup edilerek daire sahibi olduğu yönündeki itirazları da gözetilerek, aralarında kooperatifler konusunda uzmanın da bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturulup, davalı kooperatifin 2001-2002-2003-2004 yıllarına ait resmi defter ve kayıtları getirtilerek, davacıya huzur hakkı ile ilgili bir ödeme yapılıp yapılmadığı, davacının aidat borcunu nasıl ödediği, aidat borcu ile huzur hakkı alacağının mahsup edilip edilmediği, ya da farklı bir ödeme biçimi geliştirilip geliştirilmediği, böyle bir ödeme şekli mevcut ise davacının huzur hakkı alacağı ile davalının aidat ve varsa gecikme faizi alacağının belirlenmesi, ayrıca davalının zamanaşımı itirazları da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, alınması gereken harç davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davalının peşin harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara