Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2189 Esas 2022/3693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2189
Karar No: 2022/3693
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2189 Esas 2022/3693 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/2189 E.  ,  2022/3693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.12.2019 tarih ve 2019/440 E- 2019/1198 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.12.2021 tarih ve 2021/1502 E- 2021/1687 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, ihyası talep edilen Artel Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptıklarını, ancak şirketin sicilden terkin edilmesi nedeniyle tebligat yapılamadığını, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/812 esas sayılı dosyasında ihya davası açmak için kendilerine süre verildiğini ileri sürerek, Artel Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, ihyası talep edilen Artel Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi kapsamında, “5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması” gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 24.09.2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin sicil kaydının silindiği 24.09.2013 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.07.2019 tarihinde iş bu ihya davasının açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde şirketlerin resen terkin sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığı, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması bu sebepler arasında sayılmadığı gibi, şirkete ve şirketin temsilcilerine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından davaya konu ihya talebinin TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davalı ... 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re'sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Artel Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/812 esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline, kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünde ilanına, davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/1-e maddesi kapsamında yapılan terkin işlemi neticesinde ticaret sicilinden terkin olmuş şirketin ihyası istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, şirketin usulsüz olarak terkin edildiğinden bahisle davanın kabulü kararı verilmişse de, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 15. fıkrası gereğince, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün terkin işlemi yapması koşulları ve bu işleme karşı açılacak davanın süresi gösterilmiştir. TTK'nın Geçici 7. maddesinin 15. bendine göre ihya davası açma süresi 5 yıl olup, ihyası istenen şirketin sicil kaydının 24/09/2013 tarihinde re'sen silindiği, davanın ise 12/07/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu durumda, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Dava, TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca terkini yapılan şirketin ihyasına ilişkindir.
    TTK’nın Geçici 7. maddesi, bu maddede belirtilen sınırlı hallere munhasır özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. İstisna ve sınırlı tasfiye usulünün düzenlendiği Geçici 7. maddeye tabi olmayan bir husus, tebliğ ile bu madde kapsamına alınamaz.
    Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10’uncu maddesine dayalı kaydın silinmesi Geçici 7. madde kapsamında yer almadığı gibi şirkete ve şirketlerin temsilcilerine de tebligat yapıldığına ilişkin belge sicil dosyasında bulunmamaktadır. Bu durum karşısında usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından, dava konusu ihya talebi TTK’nın Geçici 7. maddesindeki hakdüşürücü süreye tabi değildir.
    Bu nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesinin şirketin ihyasına ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyoruz.

    Hemen Ara