Esas No: 2012/4010
Karar No: 2012/5865
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4010 Esas 2012/5865 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının davalı kooperatife üyelik devri yoluyla ortak olduğunu ve bunun yönetime bildirildiğini ve fakat 24.02.1999 tarih 450 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklığın devralındığı . ... hissesine haciz konulduğundan devir işleminin yapılmamasına karar verildiğini, kooperatife defalarca başvurularak eski üyenin aidat borçlarını bildirmesinin istendiğini, davacının ortak olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddedildiğini, kooperatifin, davacının ödeme talebini kabul etmeyerek alacaklı temerrüdüne düştüğünü, bu nedenle de gecikme faizi veya herhangi bir tazminat isteme hakkını kaybettiğini, daha sonra davacının 382 numaralı ortak olarak kooperatife kaydının yapıldığını, kooperatife hiçbir borçları bulunmadığını, aynı daireye ilişkin daha önce açılan davada 1.910,37 TL aidat borcu olduğunun tespit edilmesi üzerine bu borcun icra dosyasına yatırıldığını, buna rağmen davalının tapu devri işlemini yapmadığını ileri sürerek, kooperatife borçlu olup olmadıklarının tespiti ile varsa borcun mahkeme veznesine depo ettirilmesinden sonra davalı adına olan tapunun iptali ile davacı adına tahsisen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aidat borcu bulunduğunun tespiti halinde tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesi gerektiğini, mahkeme aksi yönde karar verdiği takdirde açılan davaya kooperatifin sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacağının davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, iş bu davanın öncelikle ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılmış olduğu ve mahkemece HUMK"nun 13.maddesine göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği, bu yetkinin kesin yetki kuralı olduğu ve fakat davacının, taşınmaza ilişkin olarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının,kooperatif ortaklığına dayandığı, taraflar arasında ortaklık ilişkisinin bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK"nun 17.maddesi ve dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 14.maddesi uyarınca üye ile kooperatif arasında görülen iş bu davada, kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğu, ticaret sicil kaydına göre, kooperatif adresinin ... ilçesinde bulunduğu, eski HUMK"nun 17.maddesinde ve yeni HMK"nun 14.maddesinde düzenlenen kesin yetki kuralının daha özel nitelikli olduğu ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğuna ilişkin
kuralı ile çatışması halinde tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkisinin kabul edilmesinin gerektiği gerekçesiyle, yetkisizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif adına olan daire tapusunun iptali ve davacı ortak adına tescili istemine ilişkindir.
Yetkisizlik kararı veren mahkeme, yetkisizlik kararında dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını re’sen yetkili mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi ve davaya bu mahkemede devam edilebilmesi için, HUMK’nun 193. maddesine göre yetkisizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde davacının kararı veren mahkemeye veya yetkili mahkemeye dilekçe ile başvurarak masraflarını da yatırmak suretiyle bu hususta tebligat yaptırması gerekir. Bu yasal gerekliliğin yerine getirilmemesi durumunda mahkemece re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 20.01.2011 tarihli, 2011/38 Esas ve 2011/21 Karar sayılı kararı 28.02.2011 tarihinde kesinleştiği halde, davacı 20.04.2011 tarihinde ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"ne verdiği dilekçe ile dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkeme"sine gönderilmesi isteğinde bulunmuştur. Yetkisizlik kararının kesinleştiği gün ile başvuru günü arasında karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nun 193. maddesinde belirtilen 10 günden fazla süre geçtiğinden, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.