Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3999 Esas 2012/5843 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3999
Karar No: 2012/5843
Karar Tarihi: 09.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3999 Esas 2012/5843 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3999 E.  ,  2012/5843 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde kooperatif ile yapmış olduğu sözleşme gereğince teknik sorumlu sıfatıyla taahhütte bulunduğunu, kooperatifin bu taahhüde dayanarak yapı ruhsatı aldığını, davacının edimini yerine getirdiğini, ancak davalı kooperatifin davacının alacağını ödemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, davalının borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında borç doğuran bir sözleşme olmadığını, davacının tek taraflı olarak noterde düzenlediği taahhütnamenin kooperatifi bağlamayacağını, davacının yaptığını iddia ettiği hizmetin bedelinin ve masraflarının 1.000,00 TL "ye halledildiği hususunun bizzat davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından beyan edildiğini, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde yapmış olduğu taahhütten dolayı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 59/6. maddesi uyarınca herhangi bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taahhütname düzenlediği tarihte yönetim kurulu üyesi olduğu, dolayısıyla kooperatiften herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    1163 Sayılı Kanun"un 59/VI. maddesi gereğince, kooperatifin yönetim kurulu üyeleri ve personeli, ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatif ile kooperatifin konusuna giren bir ticari muamele yapamaz. Anılan bu yasa hükmü, “emredici” hukuk kuralıdır. Emredici hukuk kuralına aykırı olarak sözleşme yapılamaz ve hukuksal bir tasarrufta da bulunulamaz. Aksi halde, aykırı yapılan sözleşme veya tasarruf “batıl” olur. Mahkemece, 20.09.2005 tarihinde taahhütnameyi imzalayan davacının, bu tarihte aynı zamanda davalı kooperatifin yöneticisi olduğu saptanmış ve 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 59/VI. maddesi gereğince, sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilmiştir. Mahkemenin bu yöndeki kabulü isabetli olmuştur. Kooperatif ile davacı arasındaki sözleşmenin “batıl” veya bağlayıcı olmaması durumunda; bu işlerin bedeli, BK"nun 413. maddesi hükmüne ve dolayısıyla “vekâletsiz gerçek-tam işgörme” kurallarına göre hesaplanır. Anılan yasa hükümlerine göre, iş-eser sahibi ya da işi görülen, kendi yararı
    ../..

    için yapılmış olan bir işte, yüklenicinin durumun gereğine göre, zorunlu veya yararlı olan harcamalarının tümünü, faizi ile birlikte ödemek ve bu tür yüklenimlerini yerine getirmek ve hâkimin takdir edeceği zarar için tazminat vermek zorundadır. Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Bunlardan birincisi, işgörende iş-eser sahibinin çıkarına davranmak amacı ve iş sahibinin çıkarına işin görülmesi gerekli olmalı; ikincisi ise, yüklenici, iş-eser sahibini borç altına sokmak amacını taşımalıdır. Bu madde hükmündeki “gider” kavramı ise geniş tutulmalı, yalnız harcanan paralar değil, her türlü mali fedakarlık anlaşılmalıdır. BK"nun 413. maddesinin uygulanmasında, batıl veya bağlayıcı olmayan sözleşmeler sebebiyle yüklenici tarafından yasal olarak yapılan bedeli, yapıldıkları yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi aracılığıyla yapılacak inceleme sonucu belirlenir.
    Bu durumda mahkemece, kooperatifin 2005 yılı faaliyet raporunda belirtilen iskan ruhsatlarının alınması amacıyla, inşaatların sorumluluğunu üstlenmesi için ... ile görüşüldüğünü ancak bu şahsın 4.500,00 - 5.000,00 TL ücret istemesi nedeniyle yönetim kurulu kararı ile masraflar kooperatif tarafından karşılanarak davacı adına ticaret odasında tescil işlemi yapıldığı ve yaklaşık 1.000,00 TL" ye bu problemin aşıldığına dair kayıt da dikkate alınarak yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iş bedelinin tespiti gerekirken yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.10.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara