Esas No: 2022/1419
Karar No: 2022/18882
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/1419 Esas 2022/18882 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/1419 E. , 2022/18882 K.Özet:
Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesinin Mala Zarar Verme suçundan beraat kararını bozan Yargıtay 15. Ceza Dairesinin kararının ardından yapılan yeniden yargılamada, sanıkların güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanık ... 2000 TL, sanık ... ... ise 7 kez 2000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmıştır. Ancak, sanıkların iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmesi gerektiği halde, ikisinin de kararında bu suça dair bir yargılama yapılmamıştır. Bu nedenle, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü kanun yararına bozma talebiyle başvurmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği ihbarnamede, sanık ...'ın cezasının verildiği gerekçeyle bozma talebinin reddedildiği, sanık ... ...'ın ise hüküm fıkrasında çelişki olduğu ve yasaya aykırı bir mahkumiyet hükmü verildiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, sanıkların güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırıldığı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.12.2021 tarih ve 2021/26154 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.01.2022 tarih ve KYB-2021/156755 sayılı ihbarname ile;
Mala zarar verme suçundan sanık ... ...'ın katılan ... ve müştekiler ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı eylemleri sebebiyle beraatine, aynı suçtan sanık ...'un katılan ... ve müştekiler ..., ..., ... ve ...'a karşı eylemleri sebebiyle beraatine dair Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesinin 26/03/2012 tarihli ve 2009/6 esas, 2012/105 sayılı kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10/11/2015 tarihli ve 2015/9461 esas, 2015/31096 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip yapılan yargılama sonunda, güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...'un katılan ... ve müştekiler ..., ..., ... ve ...'a karşı eylemleri sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, aynı suçtan sanık ... ...'ın katılan ... ve müştekiler ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı eylemleri sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 7 kez 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesinin 01/09/2016 tarihli ve 2015/428 esas, 2016/284 sayılı kararının "1- Dazkırı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 25/12/2008 tarihli iddianamede, sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 151/1, 37 ve 53. maddeleri gereğince müşteki sayısı kadar cezalandırılmalarının talep edildiği ve iddianame içeriğinde sanıkların güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair bir anlatıma yer verilmediği gibi bu suça ilişkin sevk maddesinin de yer almadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225/1. maddesinde yer alan "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki hüküm nazara alınmadan sanıkların iddianamede yer almayan mala zarar verme suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmesinde,
2- Dazkırı Cumhuriyet Başsavcılığının 25/12/2008 tarihli ve 2008/685 soruşturma, 2008/266 esas, 2008/129 sayılı iddianamesi ile sanık ...'un müştekiler ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı eylemleri sebebiyle ayrı ayrı cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı halde, mahkemesince müştekilere karşı gerçekleştirdiği eylemlerin sabit kabul edilmesine rağmen sanığın tek eylemden cezalandırılmak suretiyle hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1) Sanık ... yönünden; sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de, Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesinin 06.01.2020 tarihli, 2015/428 Esas ve 2016/284 Karar sayılı ek kararı ile 5271 sayılı CMK’nin 254/2 ve 223/8. maddeleri uyarınca bu sanığa yönelik düşme kararı verilmiş olması karşısında, mahkumiyet hükümleri bozma konusu yapılamayacağından; ihbarnamedeki bozma isteminin CMK’nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık ... yönünden; Dazkırı Cumhuriyet Başsavcılığının 25.12.2008 tarih ve 2008/266 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın “mala zarar verme” suçundan TCK’nin 151/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı ve Mahkemenin kabulünün de bu yönde olmasına rağmen, hüküm fıkrasında sanığın “güveni kötüye kullanma“ suçundan TCK‘nin 155/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye neden olunması ve müştekiler ..., ..., ..., ... ve katılan ...'e yönelik eylemleri nedeniyle tek bir mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden, Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2016 tarihli, 2015/428 Esas ve 2016/284 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı istem yönünden bozma kararının aleyhe sonuç doğurmamasına, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.