Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3659 Esas 2012/5829 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3659
Karar No: 2012/5829
Karar Tarihi: 09.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3659 Esas 2012/5829 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3659 E.  ,  2012/5829 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Davacı tarafından açılan konkordato davası sonucunda verilen hükmün temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin Dairemizin 02.04.2012 gün ve 2012/612 Esas 2012/2509 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi müflis şirket ve temsilcisi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:

    - KARAR -
    İstemci iflas idaresi memurları, ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/380 Esas 2008/290 Karar sayılı ilamı ile 22/05/2008 tarihinde iflasına karar verilen ... Halıcılık İşletmeleri A.Ş.’nin tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, şirket yetkilisi ve vekilinin iflas içi konkordato talep ettiklerini, konkordato teklifinin görüşüldüğünü, İİK.’nun 297 maddesi uyarınca konkordato teklifinin kayıt edilmiş alacaklıların sayısının yarısı ve alacak miktarının üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından kabul edilmesi halinde teklifinin kabul edilmiş sayılacağını, yapılan toplantıda yasada belirlenen alacaklı sayısına ve alacak miktarına ulaşılmadığı ileri sürülerek, görüşme tutanağını ve konkordatonun kabul edilip edilmediğini mahkeme onayına sunmuştur.
    Mahkemece, konkordato teklifinin kayıtlı alacaklı sayısının yarısı ve kayıtlı alacak miktarının üçte ikisi çoğunlukla kabul edilmediği gerekçesiyle konkordato teklifinin kabul edilmemiş sayılmasına dair verilen karar müflis şirket vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.04.2012 tarih 2012/612 Esas 2012/2509 Karar sayılı ilamıyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bu kez, müflis şirket ve temsilcisinin vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1- Tefhimin lügat anlamı, bir şeyi karşısındakine söz ile bildirmek, ulaştırmaktır. Hukuk terimi olarak kullanıldığı zaman ise verilmiş olan kararın veya hükmün hakim tarafından davanın taraflarına sözle bildirilmesi anlamına gelir. Karar, hakim tarafından anlatıldığı oturumda hazır bulunmayan taraf bakımından tefhim söz konusu olmaz. Bu durumdaki bir kişiyi hakimin sözlü beyanlarıyla karara muttali olmuş sayarak kanun yollarına müracaat sürelerinin tefhim tarihinden hesaplanması genel hukuk ilkeleriyle de bağdaşmaz. İİK’nin 299. maddesinde, konkordato hakkında verilen hükmün tefhim tarihinden itibaren 10 gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı tarafından temyiz edilebileceği yazılıdır. Mahkeme kararı, konkordato isteminin reddine dair ise borçlu, aksi halde itiraz eden alacaklı tarafından temyiz edilebilir. Bu kişiler kararın verildiği oturumda hazır olup da hüküm kendilerine tefhim edilmiş ise temyiz süresi tefhim tarihinden başlayacaktır. Ancak hüküm kendisine usulüne uygun şekilde tefhim edilmemiş olan borçlu
    veya alacaklının temyiz yetkisini tefhime bağlayarak bu tarihten itibaren işlemiş süreye göre temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, temyiz eden borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin temyiz isteminin reddine ilişkin ilamının kaldırılarak işin esasına girilmesi gerekmiştir.
    2- Mahkemece, tensip kararıyla birlikte borçlu şirkete duruşma gününün bildirilmesine karar verilmesine rağmen, borçlunun duruşma gününden haberdar edilerek diyeceklerini bildirme olanağı sağlanmadan karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması doğru görülmemiştir.
    3- Bozma nedenine göre borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.04.2012 tarih 2012/612 Esas 2012/2509 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün borçlu yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara