Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8412 Esas 2022/3712 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8412
Karar No: 2022/3712
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8412 Esas 2022/3712 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı ile nakliye hizmeti alımı sözleşmesi imzaladıklarını ve davalının alacaklarını ödemediğini, cezalar keserek hak edişinden düştüğünü iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davacının dava açma hakkının bulunmadığına karar vermiştir. Davacı bu karara istinaf etmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi de zamanaşımı süresinin dolduğunu gerekçe göstererek davacının istinafını reddetmiştir. Davacı temyiz etmiş, ancak temyiz istemi reddedilmiştir. TTK'nın 855/1. maddesi, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan istem haklarının 1 yılda zamanaşımına uğrayacağını düzenlemektedir. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca, yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına ve bakiye temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına karar verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/8412 E.  ,  2022/3712 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.01.2020 tarih ve 2019/368 E- 2020/25 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.09.2020 tarih ve 2020/1013 E- 2020/714 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında 24.08.2016 tarihinde nakliye hizmeti alım sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında nakliye ediminin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, davalı tarafın kamu gücünü de kullanmak suretiyle bazı alacaklarını ödemediğini, bazı hak edişlerde ise kesintiler yaptığını, cezalar kesmek suretiyle hak edişlerinden düştüğünü, kesintiler nedeniyle müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü geçiş ücreti farkı olarak 1.000,00 TL, sarf malzeme bedelleri adı altında yapılan kesintiler ile davacıya aldırılan sarf malzemesi bedeline karşılık 1.000,00 TL, demir yolu üzerinden yapılan hak ediş farkı olarak 1.000,00 TL, 52 konteynır için kesilen cezanın istirdadı ve 142 konteynır için yapılan fark ödemesi için 1.000,00 TL, DP World limanı için yapılan taşımaya yönelik 1.000,00 TL ile namı hesap adı altında üçüncü kişilere yapılan ödemeler yönünden 1.000,00 TL ile davalıdan olan tüm alacakları için bu alacaklarla birlikte 10.000,00 TL'nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin taşıma sözleşmesi olduğunu, zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu savunarak öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında 24.08.2016 tarihinde "Kırka Bor İşletme Müdürlüğü'nün İhtiyacı Olan Nakliye İşi Hizmeti Alımına Ait Sözleşmenin" imzalandığı, sözleşmenin niteliği itibari ile 6102 sayılı TTK'nın
    850 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşıma işlerine ait sözleşme niteliğinde bulunduğu, sözleşme süresinin 12 ay olarak belirlendiği ve uzatıldığına dair iddianın bulunmadığı gibi buna dair bir belgenin de dosya kapsamına sunulmadığı, dosyaya getirilen hak ediş belgelerine göre son hak edişin 12.10.2017 tarihinde düzenlendiği, davanın açıldığı tarih itibari ile TTK 855/1. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davacının son hak ediş tarihinin 12.10.2017 olduğu, davacı tarafça istinaf dilekçesine ekli belgenin yargılama sırasında sunulmadığı, 6102 sayılı TTK'nın 855/1. maddesinde taşıma sözleşmesinden kaynaklanan istem haklarının 1 yılda zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle TTK 855/1. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalının zamanaşımı definin süresinde yapıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara